30 Haziran 2016 Perşembe

| Fotoğraf Dersleri 11

Yıldız Fotoğrafı | Yıldız Fotoğrafı Nasıl Çekilir? | Fotoğraf Dersleri 11

Yıldız Fotoğrafı nasıl çekilir?
Jack Fusco

Fotoğraf: Jack Fusco © - http://www.jackfusco.com/

Yıldızların fotoğrafını çekmek... Doğayla başbaşa olmak, çadırınız, bodyniz, lensleriniz, mutlaka bir dost, olmazsa olmaz malzemeler ve saatler süren keyif.

Peki ama yıldız fotoğrafı nasıl çekilir? Nerede çekilir? Yer tesbiti nasıl yapılır? Nasıl gidilir? Giderken yanınıza neler almalısınız? Hepsini bu yazıda anlatacağım. Önce listemize bir bakalım. Sonra tekniğine geçeceğim.

YANIMIZA ALACAKLARIMIZ...

Çekime yani yola çıkmadan önce yanımıza alacaklarımızın listesini 2 gruba ayırdım. Ben bu şekilde hazırlanıyorum. A - Fotoğraf çekimi malzemeleri. B - Kişisel bakım malzemeleri.

A Fotoğraf çekimi malzemeleri. Yıldız fotoğrafı çekiminde kullanacağımız, yanımıza almamız gereken fotoğraf ekipmanları listesi. Bu listede body, lens, tripod ve diğer ekipmanları ele alıyorum. Ben en üst seviyeden konuya gireceğim ama ekonomik olarak alternatifleri de anlatacağım.

Body; Manuel ayarlama yapılabilen bir DSLR body. Full Frame tercih edilirse iyi olur.

Lens; Geniş Açı objektif - En azından bir 24 mm ya da daha kısa odak uzunluğuna sahip bir lens. Ve bu lens olabildiğince açık diyafram değerine sahip olursa sonuçlar daha mükemmel çıkar. Ancak tripod kullanacağımız için mesela hhemen her markada boy ile birlikte kit olarak satılan 18-55 mm ya da Sigma 12-24mm f/3.5 EX DG HSM ii (Full Frame) bir lens de işimizi fazlasıyla görür. Ama varsa bütceniz aşağıdaki listeye bir göz atın.

Öneri Lensler; Canon EF 16-35mm f/2.8L II USM - Canon EF 8-15mm f/4L Fisheye USM - Nikon AF-S DX NIKKOR 10-24mm f/3.5-4.5G ED - Nikon AF-S NIKKOR 14-24mm f/2.8G ED - Sigma 20mm f/1.4 DG HSM | A - Sigma 19mm f/2.8 DN | A - Tamron SP 15-30mm f/2.8 Di VC USD - Samyang 14mm f/2.8 - Samyang 10mm f/2.8 NANO. Bu lenslerle ilgili satış yapan firma ve fiyat bilgileri için Foto Market sayflarımızı ziyaret edebilirsiniz.Yazarın notu - Yalçın Çakır

Pil; Body için tam dolu yedek pil (2 adet) Veya grip içine kalem pil yuvası ve yedekli tam dolu kalem pil.

Kayıt ortamı; Yedek hafıza kartları (En az 64 gb)

Tripod; Uzun pozlama yapacağız. Sağlam ve body ile lensin ağırlığına dayanacak bir tripod ve iyi bir kafa.

Deklanşör; Kablolu ya da uzaktan kumandalı deklanşör.

Bilgisayar ve kamera bağlantı kablosu; Taşınabilir diz üstü pili tam dolu bilgisayar. Çektiğiniz denemeleri anında daha iyi incelemek için.

BKişisel bakım malzemeleri. Siz, bu listeye bünyeniz, spor alışkanlığınız, performansınız ve dayanıklılığınızı dikkkate alarak eklemeler yapabilirsiniz. İhmal etmeyin, "bana birşey olmaz" demeyin. Az sonra çekim/mekan bölümüne bakınca anlayacaksınız ne demek istediğimi.

Kıyafet; Çekim yapacağınız mevsime, gideceğiniz bölge şartlarına uygun kıyafet.

İçlik; Hava koşullarına dayanmak için ısı, ter yalıtımlı içlik. (Doğa sporları malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz)

Çanta; Yağmurluğu olan malzeme çantası.(Doğa sporları malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz)

Yağmurluk; Yedekli ince naylon yağmurluk yada pro panço (Doğa sporları malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz)

Ayakkabı; Suya dayanıklı, bileği kavrayan yürüyüş ayakkabısı.(Doğa sporları malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz)

Baton; Aluminyum alaşım, mümkünse kompressor antişok sistem. (Doğa sporları malzemeleri satan mağazalarda bulabilirsiniz)

Işık; Kafa bantlı led ışık ellerinizi başka işlere ayrılmanıza yarar. Benim favorim, Silva PRO LINE LR1030.Pili 20 saate yakın dayanıyor. 1030 lumen ışık gücü. 100 metrenin üzerinde aydnlatma, suya ve yağmura dayanıklı. Ve bir de 180 gram civarında. 420 Dolara Ebay'da var. Ama araştırırsanız onlarca marka, model ve fiyat aralığı olan seçenekler Türkiye'de mevcut.



Silva PRO LINE LR1030 http://silva.se/products/professional/pro-line-lr1030

Yön bulucu; Navigasyon (Cep/Tablet), pusula uygulaması (Cep/Tablet) ya da GPS olmayan yerler için gerçek pusula. Bütceniz uygunsa, trek, tımanma, vahşi yaşam (wild photography), manzara (landscape photography) vd... gibi aktiviitelere de meraklıysanız size Garmin markasının eTrex ürünlerini incelemenizi tavsiye ederim. Hem navigasyon hem de pusula. 2 ayrı uydu üzerinden veri alıyor. Benim denemelerimde Garmin'in eTrex Touch25 modelinden edindiğim izlenim şu;

"İzinizi kaybettirin ama siz kaybolmayın..."



Üretici: Garmin eTrex Touch25 - Türkiye: http://www.kutupayisi.com/Garmin,LA_51147-3.html#labels=51147-3

DİĞER;

. Kalem / Kağıt. Karanlıkta netleme ve diğer ayarlamalar için.

. Sandalye / Plaj havlusu / Load (Çadır içine yere serilen malzeme, şişme ya da normal)

. Kahve / Çay / Su (Bol) / Termos

. Böcek sokmalarına karşı Sağlık Bakanlığı onaylı sprey. Sağlığınız için lüzumlu olan ilaçlar.

. Bir yakınınıza nereye gideceğinizi ve fotoğrafı nerede çekeceğiniz yazın, bırakın.

. Yabani hayvanların yoğun yaşadığı alanları ve avlanma bölgelerini (Ayı, Kurt, Domuz vd.) tercih etmeyin.

Fotoğraf Haberleri
Brad Goldpaint

Fotoğraf: Brad Goldpaint http://goldpaintphotography.com/

YILDIZ FOTOĞRAFI ÇEKİMİ

1Yer tesbiti. Eğer dağ başında bir ağaç evde yaşamıyorsanız balkona çıkıp da yıldız fotoğrafı çekemezsiniz. Kent dışına çıkmalısınız, uçakların uçuş güzergahlarında olmamalısınız, kadrajınızın yakınında otoyol, gemi, motor vb. geçiş güzergahları olmamalı. Yoksa fotoğraflarda uzayıp giden ışık çizgileri çıkar. Bir tepenin, dağın, bayırın ardında yüzeyden gökyüzüne yayılan ışık bloğu kaynağı olmamalı. Hava aydınlıkken gidersiniz, tüm hazırlıkları yaparsınız, hava kararır, oda ne? Karşınızda yanan ışıkların hüzmeleri... Yani kent, otoyol, stad, at yarışı alanı, otopark, ışıklandırılmış tabela, LED ya da arkadan yansıtmalı yeni moda reklam tabelaları, havalimanı vb olmamalı.

ÖNEMLİ; HAVA ÇOK RÜZGARLI OLMAMALI. TRİPODU VE KAMERAYI TİTRETECEK KADAR RÜZGARDA YILDIZ FOTOĞRAFI ÇEKİMİNE ÇIKMAYIN.

İlk kural bulutlu olmayan bir hava. 2. kural ayın (Ay) gökyüzünde olmadığı zamanı seçmek. Ayın çekim yapacağımız kadrajda olması pozlama süremizi etkileyecektir. Bu nedenle ayın olmadığı zamanları tercih etmemiz gerekir. Bunun içinde Ay Takvimi'ne (Burçlarla ilgili olanı değil) bakmalısınız.. Ay Takvimi için örnek bağlantı aşağıda;

http://kalender-365.de/ay-takvimi.php

2Yıldız Haritası. Kutup Yıldızı'nın yerini tesbit edin. Unutmayın yıldızlar dönmez, dünyamız döner. Bu nedenle yıldız fotoğraflarında yıldızlar dönüyormuş gibi gözükür. Ciddi bir iş yapacaksanız yıldızları en iyi nerede ve nasıl göreceğinizi / bulacağınızı bilmelisiniz. En azından gökyüzü ve yıldız harıtaları konusunda temel bilgilere çekime çıkmadan sahip olmalısınız.. Bunun için 1. yol aşağıdaki adresleri çekime çıkmadan incelemek. 2. yol cep telefonu ya da tabletinize aşağıdaki uygulamayı yüklemek.

Adresler;

http://www.sky-map.org/

http://www.skymaponline.net/skymap.aspx

https://www.google.com/sky/

http://www.google.com/earth/explore/showcase/sky.html

Uygulama;

Sky Map - Ücretsiz / Android işletm sistemli telefonlarda kullanılabilir.

Üretici: Google

İndirme adresi; https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.stardroid&hl=tr

Google'un harika uygulamalarından biri. Hangi yıldız nerede? Ya da bulunduğunuz noktadan hangi yıldızları görebilirsiiniz? Bunun için Sky Map imdadınıza yetişiyor. Sky Map yüklediğiniz android işetim sistemli telefonu gökyüzüne tutun, bulunduğunuz noktadan görebileceğiniz yıldızlar ve gezegenler karşınıza çıkacak. İsterseniz Türkçe videolu anlatımına bir bakın;


VİDEO



Video: www.basitfikirler.com

3Karanlıkta netleme ve kadraj; Lensinizde varsa AF yerine Manuel netlemeyi seçin. Varsa IS özelliğini kapatın. Lensin netleme halkasını döndürerek üzerindeki uzaklık ibaresini "Sonsuz" a ∞ getirin. Çekim öncesi yüksek ISO değerinde bir kare çekip, bilgisayara aktarıp kontrol edin. Gözünüzden kaçan, kadraja kompozisyonu bozan birşey giriyor mu, iyice inceleyin. ISO'yu tekrar en düşük değere getirmeyi unutmayın.

Bir not; Uzaktan kumandanız, kablolu ise uzaktan kumanda deklanşörünü bodyye netleme öncesi takın ki makinada oynama olmasın.. Kablosuz ise body ile kumanda arasındaki iletişim ayarlarını netleme öncesi tamamlayın sonra netlemeye geçin..Yazarın notu - Yalçın Çakır

4Çekim; Tüm ayarlarımız MANUEL. Lensimizin önündeki filtre temiz. Pillerimiz tam dolu. Kahvemiz hazır. Koltuğumuz kuruldu. Saatimiz kolumuzda. Ne kadar ışık varsa söndürdük. Netleme sonsuzda. Hava rüzgarlı değil. E, hadi o zaman...

Şimdi ayarlar;

Çakim modu: Tam manuel

Görüntü formatı: RAW

ISO değeri; Bodynizin imkan verdiği en düşük ISO değeri.

Enstantane; Bulb modu

Diyafram; Lensdeki en açık diyafram.

Kumanda; Kablolu ya da uzaktan kumandalı deklanşör

Gürültü; Eğer varsa bodynizin gürültü azalatma özelliğini pasif hale getirin. Aktiif halde de çekim yapılabiilir ama pozlama süresi çoookkkk uzar. Yani, "High Iso Speed Noise Reduction”, “ Long Exposure Noise Reduction” ve “Active D-Lightning”, "Noise Reduciton" özelliğinin pasif yani kapalı olmasında yarar var.

WB; Beyaz ayarını "Auto" da unutmayın. Beyaz ayarını makinanızın Menu, Setup bölümündeki ilgili alt menüden "Tungsten" e getirin. Auto'da bırakırsanız gökyüzü biraz daha sıcak renge - Kelvin - (Turuncu gibi) kayıyor.

Bir not; Çekime başlamadan; tüm ışıkları (Araç farı, el feneri, kafa lambası, laptobun ekranı vb...) kapatın.Yazarın notu - Yalçın Çakır

Deklanşöre (Uzaktan kumandalı deklanşör) basmadan saatinizi kontrol edin, pozlama süresini buradan takip edeceğiz. Body'den değil. Çünkü bodyde LCD ekranda ya da üst bilgi penceresinde bir süre sonra koruma devreye girip ışık sönüyor tekrar bakmak için düğmelere dokunursak makina sarsılır, netlik gider.

Bir not; Kablolu deklanşörün bir kilit mekanizması vardır. Bulb modunda o mekanizmaya kadar tuşu itin, kliltleyin. Yoksa perdeyi açar, kapar siz de pozlanma sürüyor sanarak boş yere beklersiniz.Yazarın notu - Yalçın Çakır

5Pozlama süresi; İşte bu tamamen size ve gökyüzüne bağlı. Ben 20 - 30 dakika pozlama yapıp hemen bilgisayara atıp, Camera RAW'da kontrol ediyorum. Sonuca göre süreyle oynuyorum. En iyi sonuçlar için sabırlı olun. Pozlama sürerken oturun iskemlenize oksijeni ciğerlerinize doldururken dalın hayalllere. Yani Yıldız Fotoğrafı çekmek sabır, emek ve özen gerektirir.

6Uzun pozlamanın dezavantajları; Uzun pozlammanın çok sık kullanıldığı bodylerde ve sürekli video çekimi yapılan bodylerde sensör ve örtücünün (Perde mekanizması) zarar gördüğü tezi genel kabul görmüş bir kanıdır. Bunu unutmayın. Asllında her bodynin bir sensör ve perde/örtücü ömrü vardır. Zamanı gelince değiştirtmekte ya da ekipmanı komple değiştirmekte yarar var. Nerede değiştirtilir derseniz, "Bakım-Onarım" sayflarımıza göz atabilirsiniz. Bu nedenle onu da deneyeyim, şunuda deneyeyim diyerek ardı ardına 20 kare uzun pozlanmış fotoğraf sensör ve perde/örtücü ömrünü kısaltır.

Bir not; Aslında ne çektiğinizi biliyor musunuz? Geçmişi çektiniz. Hem de binlerce yıl geçmiş duruyor şu anda hafıza kartınızda. Işığın bize ulaşma süresinden dolayı yıldızların birlerce yıl önceki görüntüsünü kaydettiniz yani. İnanılmaz heyecan verici, öyle değil mi?Yazarın notu - Yalçın Çakır

Son not; Bir de arka arkaya çekilmiş fotoğrafların birleştirilmesiyle üretilen Yıldız fotoğrafları var. Yani desteklemesem de siz deneyebiilirsiniz. Çekim bitince ücretsiz dağıtılan Starrails adlı programı internetten indirip fotoğrafları (Jpeg) birleştirip sonuç alabilirsiniz. İndirmek isteyenler için bağlantı aşağıda ama UYARIYORUM indirme bitince sıkıştırılmış dosyayı açmadan mutlaka LİSANSLI BİR YAZIMLA virüs, trojan vb.. kontrolleri yapın. Bir de açtıktan sonra kurmadan virüs, trpojan vd. kontrolü yapın;

http://startrails.en.malavida.com/

Yazarın notu - Yalçın Çakır

Sözün özü; "Denemeden göremezsin... Y.Ç"

Yalçın Çakır - Fotoğraf Haberleri

| Fotoğraf Dersleri 10

Bokeh | Bokeh Nedir? | Fotoğraf Dersleri 10

Fotoğraf Haberleri
Bokeh - Fotoğraf Haberleri

Önce Bokeh nedir sorusuna yanıt vereceğim. Sonra adım adım ne işe yarayacağını, nasıl yapılacağını, doğru bilinenler ve yanlış biilinenleri aktaracağım. Hatta bir web sitesine gidip orada uygulamalı olarak body, sensör, objektij, diiyafram, enstantane ilişkisine bakacağız. Özellikle portre fotoğraflarında çok kullandığımız ancak reklam, tanıtım ve tüm diğer alanlarda işimize yarayacak olan Bokeh nedir sorusunu yanıtlayalım.

Bokeh nedir?

Bokeh veya Boke... Japonca karşılığı "Bulanık..." Yani... Yani bir portre çekeceksiniz ya da bir ürün. O portre ya da ürünün ön plana çıkıp dikkat çekmesini, o portre ya da ürün dışıdaki alanın bulanık olmasını ve varsa ışıkların ve/veya ışık yansımalarının da iyi bir yerleştirmeyle arka planda erimesini ve kompozisyona tat katmasını istiyorsunuz o zaman, Bokeh'i bilmeniz gerekiyor.

Önce bahsettiğim web sitesini bir inceleyin. Doğru sanılan yanlışlarla, yanlış sanılan doğruları uygulamalı olarak görün. Mesela doğru bilinen yanlışlardan biri Bokeh efekti alabilmek için illa da uzun odaklı bir lens kullanma zorunluluğu inancıdır. Alakası yok. 50 mm bir lensle de 300 mm bir lensle de bokeh yapabilirsiniz. Uzun odaklı bir lens alan derinliğini daraltması açısından iyidir ama "İlla da" değildir... Peki ama nasıl çekeceğiz? Nelerle çekeceğiz? Onu aşağıda anlatacağım ama önce şu adresi bir ziyaret edip kayar çubuklarla, makine markalarıyla, sensörlerle bol bol oynayıp işin mantığını pratikte bir anlayalım. Yapacağımız oynamaların uygulandığı yazılımın adı, "Bokeh Simulator..."



İşte o adres;

http://dofsimulator.net/en/

Baktınız mı? Kurcaladınız mı iyice. Tamam o zaman.. Hadi başlayalım.

Bokeh için neler gerekli?

1Body. Body üzerinde farklı çekim modlarına olanak veren mekanizmaların olması önemli. Örneğin Diyafram modunu seçebilmelisiniz. Örneğin diyaframı manuel olarak değiştirebilmelisiniz. Örneğin değiştirilebilir lens özellikli bir body ile çalışabilmelisiniz. Ve Full frame bir sensör bokeh sayısı ve etkisinde çok önemlidir.

2Lens. Bokeh efekti almada en önemli ekipman lensdir. Lensinizin kalitesi bokehti doğrudan etkiler. Yani ne kadar ışık aldığı, en açık diyafram değeri, merceklerin optik kalitesi, kaplamaları, distorsiyon, diyafram bıçaklarının adedi ve şekli bokehin sonucunu belirleyen en önemli unsurlardır.

3Tripod ve diğer... Keyif fotoğrafı, ürün fotoğrafı, portfolyo çalışması yapacağınız için aceleniz yok. Yani haber, eylem fotoğrafı çekmiyorsunuz. O nedenle tripod kullanın. Bir de çekeceğiniz materyale olan uzaklık ve arka planın o materyale uzaklığı önemli. Bu nedenle tripod iyi olur.Her zaman yararlıdır ve varsa RAW formatında çekim yapın ki işleme aşamasında seçenekleriniz ve telafi olanağınız fazla olsun.

http://www.yalcincakir.com.tr
Gizem Kara

Fotoğraf: Yalçın Çakır - Sanatcı: Gizem Kara - Stüdyo: Flash TV

Bokeh nerelerde uygulanır?

1 Portre. Portre fotoğrafı çekimlerinde özellikle doğal ışıkla çekim yapacaksanız ve eğer modelin çevresi, işi, eylemi ile ilgili çevreyi ve arka planı irdelemeniz gereken bir çekim değilse o zaman model ön planda olmalı. Yani dikkat modele çekilmeli.

2 Ürün. Stüdyoda ya da doğal ışık ortamında dışarıda yapacağınız ürün çekimlerinde bokeh çok iyi sonuçlar veriyor. Ürünü ön plana çıkartıp arka planda flu ve eritilmiş ışık ve/veya ışık yansımaları çok güzel sonuçlar veriyor.

3 Macro. Macro fotoğraf çekimlerinde de bokeh efektini uygulayarak güzel sonuçlar alıp, dikkati doğrudan macroladığınız obje, nesne ya da çanlıya yöneltebilirsiniz. Böcek, çiçek, bitki ve özellikle de arı ve mantar çekimlerine tad katar.

4 Manzara ve gece. Manzara ve özellikle de bol ışıklı kent görüntülerinin kadrajlanacağı çekimlerde bokeh güzel sonuçlar veriyor. Bunun için ayrı bir ışık teknolojisi ile modeli aydınlatıp en açık diyarfamla arka plana kent slüeti yerleştiriliyor.

Bokeh nasıl uygulanır?

1Hazırlık / Araştırma. Çekimi nedere, hangi saatte, hangi ışık ortamında ve hangi ekipmanlarla yapacağınıza karar verin. Çıkmadan önce iyice araştırın. Çekim yapacağınız yer önemli. Arka plana şehir manzarası, orman, ışıklarla bezeli bir yer (Balıkçılar, sıralı sokak lambaları, uzağa tele sarkıtılmış led ışıklar asabilirsiniz vb...) alabilirsiniz.

2Çekim. Bokeh efekti almak isiyorsanız aşağıdaki maddeleri tek tek uygulamaya gayret edin. Ama önce bodyi tripoda oturtalım. En açık diyafram değerine sahip lensimizi takalım. Bodyi manuel moda alalım. Ya da diyafram öncelikli moda geçellim. Harici ışık ölçek kullanıyorsak modelin yüzünden, kullanmıyorsak body'nin vereceği değerlerden ölçümümüzü yapalım. Modelin gözlerinden netleme yapalım. Kadrajı da ayarladık mı... Şimdi aşağıdaki maddelere geçeceğiz. Sırasıyla;

. Objektifte en açık f değerine (Diyafram) gelin Örneğin lens 85 mm, f/1.2 ise diyafram 1.2 de olmalı.
. Enstantane bu diyafram değerine göre belirlenmeli.
. Obje ye mümkün olduğunca yaklaşılmalı.
. Obje ile arka plan arasındaki mesafe mümkün olduğunca fazla olmalı.

3Nasıl hesaplarız?. Peki ama hangi ofjektife nasıl bir bokeh sonucu alacağımızı nereden bileceğiz. İşte burada matematik devreye girecek. Odak uzunluğu / F değeri (En açık dİyafram)= Bokeh sayısı. Yani, örnek;

Lensin odak uzaklığını en açık diyafram sayısına böldüğümüzde ortaya çıkan sayı ne kadar büyük ise Bokeh sayısı ve kalitesi de o oranda iyi demektir.

Canon 85mm f1.2 USM L → 85/1.2 = 70,8
Canon 85mm f1.8 USM → 85/1.8 = 47.2


Bir de diyafram bıçaklarının sayısı çok önemli. Sayı ne kadar fazla ise elde deceğimiz bokeh efekti de o kadar yumuşak ve yuvarlak hatlara sahip olur.

4İlişkilendirme. Hani Bokeh için hep arka planın eritilmesi, flulaştrılması denir ya aslında Bokeh'in kalitesi arka plandadır. Oraya ne kadar emek sarf ederseniz o kadar değişik fotoğraflar elde edersiniz. Bunun için birkaç ipucu;

. Düğün fotoğrafı: Gelini öne alıp damadı arkada sağ ya da solda fluya düşürmek. Alyansları öne alıp gelin ve damadı arka planda fluya düşürmek.

.. Gece ya da gündüz arka plana, uzağa kablodan sarkan yılbaşı süslemelerinde kullanılıan değişik renklerde led ışıklar asmak.

... Ürün Fotoğrafı; Üzerinden buharlar tüten bir kebap, ciğer tava, çay, kahve vb. fotoğrafı çekeceksiniz arka planda akan, yansıyan bir ışığı kadrajda denk getirip (Ya da ışık kaynağını siz ayarlarsınız) bokehle buhar hissi vermek.

5Süsleme. Biz yıllar yıllar önce tavernalarda şipşakçılık (Fotoğrafçılık) yaparken, sıcağı sıcağına (müşteri kalkmadan) karanlık odaya koşar ve bir numara yapardık. Fotoğrafları tab ederken agrandizörden kağıda sızan ışığın önüne kalp, yıldız vb. şekillerde oyulmuş kartonlar tutup fotoğrafların alınabilirlliğini artırırdık. Müşterinin yanındaki eşi ya da sevgilisi siyah beyaz kağıtta kalp içindeki fotoğrafı görünce, "Alalım" diye ısrar ederdi. Bu kez tab ederken değil fotoğrafı çekerken aynı numaraya başvurabiliriz. Nasıl mı;

Fotoğraf Haberleri
Bokeh Filtreleri


Fotoğraf: http://www.pxleyes.com/photography-contest/12401/bokeh.html

Çözüm çok basit. Lensinizin çapına uygun bir kullanmadığınız filtrenin camını çıkartın. Camı sabitleyen halkayı çıkartmak için sivri uçlu cımbız çok işe yarıyor. Camı ölçek olarak kullanıp siyah bir karton kesin. Kartonun ortasına küçücük bir yıldız çizip gretuar ile boşaltın. Ortasında yıldız bulunan bir yuvarlak kartonumuz oldu. O kartonu camın yerine yerleştirip camı tutan halkayı filitre kasasına vidalayın. Sonra kartonlu filtreyi lense vidalayın ve çekim yapın.

Bir not; Üzerinde şekli oyulmuş karton lensin en ön merceğine ne kadar yakınsa bokeh o kadar net, ne kadar uzaksa bokeh o kadar flu çıkar...Yazarın notu - Yalçın Çakır

Bir de hazır bokeh kitleri satılıyor. Hayvan, kalp, yıldız vs... Onlarca çeşitte hazır, hatta lens önüne yerleştirme aparatlı olanları bile var. Tercih sizin.

bokeh
Bokeh nedir?


Fotoğraf: http://www.ebay.com/itm/Funware-Bokeh-Filters-FUN003A-Series-A-for-large-aparture-lens-f1-4-f1-8-/151006565060

Yani kamera ve lenslerinizi alın, deneyin, bir daha deneyin... En iyisini yapana kadar çalışın. Çok güzel bokeh efektli fotoğraflar çekeceğinize inanıyorum.

Sözün özü; "Denemeden öğrenemezsin... Y.Ç"

Yalçın Çakır - Fotoğraf Haberleri

| Fotoğraf Dersleri 9

Exif Nedir? | Exif Nasıl Eklenir? | Fotoğraf Dersleri 9



Gezi eylemleri boyunca yaşantımın tamı tamına 4 ayı Taksim ve civarındaki caddeler, sokaklar, meydanlar, parklar, çadırlar, barikatlar ve bankların üzerinde geçti. Gezi eylem ve müdahalelerinin yaşandığı 2013 yılında Flash TV'de haftaiçi saat 07:00 / 09:00 arası Gerçek Gündem Programı'nı sevgili Yılmaz Tunca'yla birlikte sunuyordum.

4 ay boyunca ayak parmaklarımın arası kanayana kadar dolaştım. Gazdan, mermiden, taştan, kapsülden, şişeden kaçarak, kovalayarak fotoğraf çektim. Her soluklanmada notlar tuttum. Uyuyacağım saatleri en aza indirip gözlemlerimi henüz usumda tazeyken teybe okumalar yapıp kayıt altına aldım. Sonunda devasa bir fotoğraf arşivi ve sayfalar dolusu günlükler oluştu. İşte o malzemelerin elenmesiyle de Kırmızı Kedi Kitapevi'nden yayınlanan Bu Daha Başlangıç kitabı çıktı ortaya.

Çok yoruldum, çok kanadım yaşadıklarım karşısında ama kitapçı vitrinlerinde, "Yeni Çıkanlar"da ve "Çok Satanlar" da kitabımı görünce o yorgunluğum uçtu gitti. Tanıklıklarım yüreğimi hep acıtacak ve kanatacak ama aldığım darbelerin vucudumda bıraktığı fiziksel yaralar da geçti gitti. Sonra birgün internette gezerken Gezi eylemlerinde çektiğim bir fotoğrafımın bir web sitesinde kullanıldığını gördüm. Güzel. Ama sayfayı inceleyince "HIRSIZLIĞI" gördüm. "SAYGISIZLIĞI" anladım. Ne kaynak bağlantısı vermişlerdi, ne adımdan bahsediyorlardı ne de sözlü ya da yazılı iznimi almak için aramışlardı.

Aslında kullandığım bodyde (Canon EOS 5D Mark ii) bu seçenek olduğu için Copyright © bilgisini girmişim. Bodynin saati ve tarihi güncel, pili (Akü değil, makinanın kasası içindeki küçük pil) yeni. RAW çalışırım. Ve her çektiğim fotoğrafa otomatik olarak Copyright ©, saat, tarih, ISO, esntantane, çekim modu, diyafram ve lens bilgileri kaydoluyor. Ayrıca ben her seferinde fotoğrafla ilgili dijital işlemlerin ardından data yazılımında tek tek tüm bilgileri bir kez de elle giriyorum ve imajı öyle kaydedip paylaşıyorum. Buna rağmen fotoğrafı alıp bir dijital işleme programından (yazılım) geçirip tarih ve saat bilgileri haricindeki bilgileri boşaltıp kullanıyorlar. Hatta çoğu bunu bile yapmayıp sağ tuş / farklı kaydet ile emeğinizi çalıyor.

Benzer bir durum bir tesis çekimimdeki yemek fotoğrafı karesinde başıma geldi. Sabahın köründe hazırlıklara başla. Lokanta tüm menüyü ortaya serecek hazırlıklar yapsın. Çekim çadırları, ışıklar, tripodlar, ölçüm, pozlama, yansımalar için ayrı bir çaba... Derken tam manasıyla alınteri döküp emek vererek çekimi tamamlıyorsunuz. Ardından günler geceler seçim, ayıklama ve dijital rötuş, düzeltme aşamaları. Ağrıyan gözleriniz ve sonunda final. Ama fotoğrafların yayınlandığı web sitesinin ziyaretçi takip kodlarını inceleyince bir de bakıyorsunuz İzmir'den bir IP'den fotoğraflar indirilmiş ve kendi web sitelerinde, masalarda tabak altlığı baskılarında, menülerinde ve hatta kapıya koydukları afişlerde çatır çatır kullanmışlar. Ne izin, ne kaynak ne de emeğinizin karşılığı para.

Peki ama buna karşı ne yapmalı. Birinci yöntem Exif bilgilerini tam ve eksiksiz olarak fotoğrafa gömmek. Buna rağmen izinsiz kullanırlarsa hemen yasal yollara başvurmak. İşte bu yazıda EXIF, exif yazılımları, ARŞİV/DATA ve data koruma programlarını ele alacağım.

Soru: EXİF nedir?

1Exif (Exchangeable image file format), Türkçe'siyle değiş-tokuş yapılabilir görüntü dosyası biçimi, sayısal fotoğraf makineleri, tarayıcı, kamera vb. cihazlar tarafından kaydedilen görüntü ve ses dosyalarının içerisine kaydedilen medya ile ilgili metadatanın gömülmesini sağlayan, bir veri tanımlama standardıdır.

2EXIF verileri doğrudan dosyanın içerisine kaydedilir; farklı bir dosya, veritabanı ya da kaynakta tutulmasına gerek yoktur dolayısıyla dosya farklı bir kaynağa kopyalandığında metadata da kopyalanmış olur. Exif bilgileri içinde enstantane, diyafram, pozlama, fotoğraf makinesi / lens markası, modeli, çekim tarihi, çeken kişi, Copyright, renk bilgileri vd. bilgiler yer alır.

3Yazdıklarımı daha iyi anlamanız için vereceğim web sitesi adresini ziyaret edin. Bu adreste açılan sayfadaki kutucuklara bir fotoğrafın web adresini girip exif bilgilerini görebilirsiniz. Ya da bilgisayarınızda kayıtlı bir fotoğrafı (Size ya da başkasına ait) yükleyerek o fotoğrafla ilgili kayıtlı tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Cep, tablet, kamera dahil... Yani "Image Metadata Viewer" Tercümesiyle imajların metadatalarını (Kayıtlı imaj bilgilerini) görebileceğiniz bir web sayfası.



İşte o adres;

http://regex.info/exif.cgi

Bir not; Eğer bir fotoğrafı kullanacaksanız en azından bu adresten bakıp, kaynak bilgilerini kullanacağınız ortama girin. Artık ülkemizde de telif hakları, lisanslama hakları yasal koruma altında. Sonra başınız ağrımasın. Ben inat ettim ve çok başı ağrıttım...Yazarın notu - Yalçın Çakır

Soru: EXİF ve diğer bilgileri fotoğraflarımıza nasıl gömeriz?

1YAZILIMLAR; İnternette yapacağınız araştırmayla fotoğrafları dijital olarak işlerken aynı zamanda exif bilgisi girmek ya da fotoğrafları arşivlerken aynı zamanda ayrı bir metadata dosyası oluşturarak bunu fotoğrafa gömmek üzerine çalışan program isimlerine ulaşabilirsiniz. Ücretlisi de var, ücretsizi de. Varsa olanağınız ücretlisini satın alın, içiniz rahat olsun. Ben bu yazıda Adobe firmasının Photoshop yazılımı üzerinden çalıştıracağımız XMP ile fotoğraflara veri kaydetmeyi anlatacağım. XMP ned,r derseniz, özetle tanımı şu şekilde;

XMP; "Adobe XMP (Genişletilebilir Meta Veri Platformu), kaydedilen PNG, GIF, JPEG, Photoshop ve TIFF dosyalarına dosya bilgisi eklemenizi sağlar. XMP yazar, telif hakkı ve anahtar kelime gibi meta verilerin Adobe uygulamaları arasında değişimini kolaylaştırır." Daha detaylı Türkçe bilgi için tıklayın;

http://help.adobe.com/tr_TR/fireworks/cs/using/WS4c25cfbb1410b0021e63e3d1152b00d7bd-7fbe.html#WSFF4901EC-EE0A-4153-B092-CDA5EE7E4BAF

1.1Photoshop: Bir fotoğrafçının olmazsa olmaz programı Photoshop sadece fotoğraflar üzerinde rötuşlama ve daha binlerce işlem yapmaya yaramıyor. Aynı zamanda detaylı data bilgilerini fotoğrafa gömmenize de olanak tanıyor. Nasıl mı?



A Programı (Photoshop) açın. Yukarıdaki ana ekran gelince Exif bilgilerini gireceğiniz fotoğrafı yükleyin. En yukarıdaki tablardan (menü) "Dosya" başlığının üzerine tıklayın. Açılan menüde aşağıdan yukarı doğru 4. sırada yer alan "Dosya bilgileri" başlığına tıklayın. Ya da Alt+Shift+Ctrl+I tuşlarını birlikte kullanarak da açabilirsiniz. Karşınıza aşağıdaki ekran gelecek.



B O ekranda en üstte yanyana 11 tane tab başlık yani pencere seçeneği var. (Resimde 6 tanesi gözüküyor. Programı açınca kayan pencere ile ok tuşlarıyla tamamını görebilirsiniz) 1. Pencere: Açıklama bölümü. Altında sırasıyla Belge başlığı, Yazar, Yazar başlığı, Açıklama, Derecelendirme, Açıklama yazarı, Anahtar sözcükler, Telif Hakkı Durumu (Bilinmiyor / Telif Haklı/ Genel Etki Alanı) ve Telif hakkı bilgisi url alanı yer alıyor. Bakınız aşağıda;



C 1. Pencere yani "AÇIKLAMA" penceresindeki her bir başlığın üstüne (Örneğin Belge Başlığı, Yazar...) mausunuzun imlecini getirip bekleyin sarı bir pencere açılır ve boş alana neleri yazacağınız bilgisi çıkar. Tek tek tüm boş alanları ardından da en üstteki yan yana diğer pencerelerdeki tüm boş alanlardan doldurulması gerekenleri doldurun. Tamam deyin ve fotoğrafınızı bundan sonra hangi seçenekle istiyorsanız o seçenekle kaydedin. Bu işlemi bıkmadan, usanmadan ve de alışkanlık haline getirerek her fotoğraf için ayrı ayrı yapın.

Bir not; Heryeni fotoğraf açtığınızda yukarıdaki işleme yeniden başlayın. Dosya bilgilerini değiştirmeyi unutup kaydettiğinizde bir önceki şablon bilgileri yeni fotoğrafa da yazılır. Yani örneğin bir önceki fotoğraf kedi içerikliydi. Exif bilgilerini yazıp kaydettiniz. Sonra köpek içerikli başka bir fotoğraf açıp dosya bilgileri pencerelerini yenilemediniz ve kaydettiniz. O fotoğraf aramalarda içeriği köpek olsa dahi bilgileri kedi olarak gözükür ve sizi yanlış yöneltir.Yazarın notu - Yalçın Çakır

D Şİmdi bu yazıda yukarıda yer alan turuncu renkli daire içindeki 3. maddeye dönün ve orada anlattığım şekilde http://regex.info/exif.cgi adresine Exif bilgilerini girdiğiniz fotoğrafı yükleyip bilgileri kotrol edin. Ayrıca anlattığım yöntemle data girdiğiniz ve kaydettiğiniz fotoğrafı Photoshop'da yeniden açın tekrar Dosya Bilgileri başlığına tıklayın tüm bilgiler karşınıza gelecek. Ya da Exif bilgileri girdiğiniz ve kaydettiğiniz fotoğrafı Windows fotoğraf görüntüleyici ile açın. Fotoğrafa sağ tuş yapıp özellikler sekmesine geçin. Açılan pencerede Ayrıntılar başlığına tıklayın. "Girdiğiniz" Tüm bilgiler aşağıdaki görselde olduğu gibi karşınızda...



Hepsi bu kadar Ama çok ÖNEMLİ bir noktayı hatırlatayım. ÇOK ÖNEMLİ;

DİKKAT; Her zaman fotoğrafların ham yani orijinallerini yedekleyin. Çalışacağınız fotoğrafı kopyalayıp ayrı bir klasöre yapıştırın. Ve kopyalayıp yapıştırdığınız fotoğraflar üzerinde işlem yapın. Orijinali orijinal klasöründe kalsın. Sonra istemeden, bilmeden fotoğrafın orijinalini bozabilirsiniz. Bahsettiğim Photoshop'un katman çoğaltma işlemi değil. Daha dijital işlemeye başlamadan fotoğrafı farklı bir klasöre kopyalama işlemidir...Yazarın notu - Yalçın Çakır

1.2 Arşiv ve datalama programları; İnternette ücretli, ücretsiz, profesyonel, online çalışan, uzaktan erişimli, bulut tabanlı onlarca seçenek var. Adobe Bridge bir seçenek. Ayrıca 3 örnek daha; Adobe XMP, Media Pro ve Photo Supreme. Bu programlarla hem bilgisayaranızdaki fotoğrafları yüzlerce başlık ve alt başlık halinde arşivller hem de arşive hakim olursunuz. Aynı zamanda da Exif bilgilerini (Database mantıklı programlar oldukları için zorunlu olarak) ayrı bir data dosyası oluşturursunuz. Karar sizin, tercih sizin.

Eğer çok fotoğraf çekiyorsanız bir arşiv ve datalama programı kullanmanız zamandan, paradan kazandırır...

Sözün özü; "Emeğinizi koruyun. Emeğe saygılı olun... Y.Ç"

Yalçın Çakır - Fotoğraf Haberleri

| Fotoğraf Dersleri 8

Portre Çekim Teknikleri | Portre | Fotoğraf Dersleri 8


Fotoğraf Haberleri

Fotoğraf: Ulaş Fıratlı

Fotoğraf çekmeyi seviyorsunuz. Bir de paraya kıyıp body ve lens kiti satın aldınız. Önce manzara, sokak, eş-dost, kedi-köpek, kuş-çiçek derken çektiğiniz fotoğrafların sayısı artıyor ama internette gezerken ya da fotoğraf dergilerini incelerken gördüğünüz fotoğrafların seviyesinde kareleriniz olmamasına şaşırıp, özeniyorsunuz. Ne yapmalı?

1- Önceliikle çok oku, çok araştır, çok gez, çok dene...

2- Olabildiğince daha iyi ekipmanla çalış.

3- Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil. (Samuel Beckett)

Hadi başlayalım o zaman. İlk başta sizi tatmin edecek, ardından fotoğraf sanatı açısından beklentilere yaklaşacak portre fotoğrafı nasıl çekilir sorusuna yanıt arayacağız. İlk kuralı söyleyeyim;

"Taklitçi olmayın. Kendi tarzınız olsun... Y.Ç"

Şimdi devam edelim...

Soru: İyi bir portre fotoğrafı için neler lazım?

1 Öncelikle ekipman konusunu ele alacağız. Ne lazım? Piyasada bulunan farklı boyut ve hassasiyetdeki sensörlü bodylerden hangisi işe yarar? Lens seçimi nasıl olmalı? Tripod olmadan olmaz mı? İlla da stüdyo şart mı? O koca koca ışıklar, paraflaslar olmadan çekemez miyiz? Portre fotoğrafı için ek bütçe gerekir mi?

2Portre fotoğrafı için olmazsa olmaz 4 unsur nedir? Öncelikle model konusunu çözmemiz lazım. Sonra mekan meselesine gelecek sıra. Ve ardından portre fotoğrafçılığının daha doğrusu fotoğrafçılığın olmazsa olmazı "IŞIK" konusunu ele alacağız hep birlikte. Daha sonra kadrajdan bakarken asıl görmemiz gereken nelermiş sorularını yanıtlayacağız. Bastık mı deklanşöre? Son olarak küçük düzeltmelerle fotoğrafa nasıl makyaj yapacağımıza yüzeysel olarak göz atacağız.

Bir not; Bu yazıda ileri seviye iç mekan / dış mekan ışık, ileri seviye dijital işleme - düzeltme vb. gibi konulara hiç girmeyeceğim ama ileride onları da anlatacağım.Yazarın notu - Yalçın Çakır

Portre Fotoğrafı
Ulaş Fıratlı


1EKİPMAN; Ben ilk sıraya hep ekipman konusunu alırım. Neden mi? Bir body ve lens olmadan fotoğraf çekmeniz çok zor. Aslında bir kara kutu ve önüne toplu iğne ile açacağınız bir delik. İçine yerleştireceğiniz ışığı kaydedecek yüzeyle de yapabilirsiniz ama sizi biraz uğraştırır. (Cep telefonları ve tabletleri dahil etmiyorum. O ayrı bir konu.) En iyisi mi siz bir body ve lens ya da lensler edinin. Marka vermek adetim değil ama merak edenler Ekipman sayfama → buraya tıklayarak göz atabilir. Ekipman konusu tamamen ama tamamen duygusaldır. Yani, cüzdanınızla ve kredi kartınızla ilgilidir. Sizi sıkıntıya düşürmeyecek bir bütceyle alabileceğinizin en iyisini almak geçerli kural olmalı. İsterseniz Foto Market sayfalarımızdan da → buraya tıklayarak inceleme yapabilir, yaşadığınız şehire göre firma, adres ve telefonlara ulaşabilirsiniz.

. Body: Sensör boyutu fark etmez. Aynalı ya da aynasız fark etmez. Önemli olan bodyde otomatik ve manuel modların bulunması. Varsa paranız Full Frame ve yüksek çözünürlükte sensörlü bir body daha tercih sebebidir.

. Lens: İdeali portre fotoğrafı için üretilmiş lensleri tercih etmektir. Örneğin 85 mm, 100 mm f/1.8 ya da f/1.2. Ya da odak uzunluğu yüksek teleobjektif gibi. Ama korkmayın, set halinde aldığınız bir body ve lens takımıyla da harika portreler çekmeniz mümkün. Varsa paranız renk sapması en aza indirilmiş, özel kaplamalı, ileri seviye merceklerle üretilmiş, açık diyaframlı, görüntü sabitleyici (IS) özelliği olan, lensler daha tercih sebebidir. Her markanın farklı harf kodları ile tanımlamaları vardır. Örneğin Canon'un L serisi, IS'si olan, USM özellikli lensleri gibi.

. Tripod: Olmalı. Kullanılmalı ama ekipman ve ışığa göre olmasa da olur.

. Stüdyo şart mı? Profesyonel reklam, ürün fotoğrafçısı değilseniz stüdyo şart değil. Stüdyo fotoğrafçılığı ve dijital işleme bambaşka bir meslek dalı oldu. O nedenle başka bir incelemede ele alabilliriz. Biz şimdi evde, işde, sokakta, doğal ışığın olduğu her yerde hatta sokak lambası gibi suni ışıkların olduğu yerlerde portre fotoğrafı çekimini ele alacağız.

. Yansıtıcı: Bulabilirseniz yanınıza beyaz karton alın. Daha da güzeli hani şu beyaz eşya kutularından çıkan beyaz köpük levhalardan varsa yeme de yanında yat. Biraz daha öğrenince Sirkeci'ye uğrar katlanablir, çantaya sığar türünden bir yansıtıcı (reflektör) alırsınız. Şimdilik erken. Ne işe yarayacağına birazdan değineceğim. Yansıtıcı için isterseniz Foto Market sayfalarımızdan da → buraya tıklayarak inceleme yapabilir, yaşadığınız şehire göre firma, adres ve telefonlara ulaşabilirsiniz.



Fotoğraf: Yalçın Çakır © Model: Ulaş Fıratlı

2 Portre fotoğrafı için olmazsa olmaz 4 unsur nedir? Geldik asıl meseleye. Öncelikle model konusunu çözmemiz lazım. Eve akşamdan şöyle bir göz atın. Öncelikle çocuğunuz varsa onu model olarak ikna etmelisiniz. Eşiniz, sevgiliniz ya da mangal vaadiyle ikna edeceğiniz bir arkadaşınız da model olabilir. Model çok güzel ya da yakışıklı olmalı mı? Yoo... Modelliği kabul etsin yeter.

Bir not; Unutmadan model olarak kullanacağınız kişi ileride su kaynatabilir.. Nasıl mı? Çektiniz, işlediniz, harika bir kare çıktı ortaya, modelin iznini almadan koydunuz web siteniz, bloğunuz ya da yükleme/yayınlama sitelerinden birine. Sonra model olarak kullandığınız kişi "Vay nasıl olur" dedi. Valla davalık bile olabilirsiniz. Siz siz olun yazılı iznini alıp bir kenara koyun.Yazarın notu - Yalçın Çakır

Model tamam mı? Sıradaki başlık Mekan... Işığın olduğu her yer size uygun mekandır. Yeter ki izinsiz gireceğiniz özel alanlar olmasın. Kapalı alanlarda en güzeli pencereden sızan gün ışıdır. Açık alanlarda da keskin kontrastlı, gözü yoran karışıklıkta, modelin etkisini kaybedecek renk ve canlılıkta arka planlardan kaçınarak ışığı ve kadrajı kullanacağız.

Hadi başlayalım;

Bir not; Body, lensler, tripod, yansıtıcıyı aldık, düşeceğiz yollara... Ama yola düşmeden önce bir araştırma yapmanızda fayda var. Nerede çekeceksiniz? Hangi saat diliminde çekeceksiniz? Modele bağlı olarak çekiminiz ne kadar sürer? Bu sorulara yanıtlar bulun. Işığın peşine düşeceğiniz için yol da zaman da mekan da çok ama çok önemli.Yazarın notu - Yalçın Çakır

AArka Plan; Portre fotoğrafında en önemli unsur modelin öne çıkartılması ve çevredeki, arka plandaki sadelik içinde dikkati modelin çekmesidir. Bu nedenle arka planı dikkatli seçmelisiniz. Varsayın ki ormanda çekim yapıyorsunuz ve mevsim sonbahar. Yüzlerce ton var değil mi? Sarıdan yeşile, kızıldan kahverengiye kadar hem ton hem de ağaç, dal, yaprak, çiçek, aradan sızan ışıklar, bank vb ile çerçeve karışıyor. Olsun. Çaresi aşağıda.

BLens seçimi: Portre çekerken en az 85 mm, 100 mm veya daha yüksek odak uzaklığına sahip bir lense geçin. Ben 85 mm f/1.8 lensi tercih ediyorum. 85 mm f/1.2 daha iyi ama çoğu insana göre pahalı. Olabildiğince açık diyafram tercih edin. Açık diyaframlı lens modelin arka plandan kopartılmasını sağlar. Örneğin f/1.8 ve ISO 100. Yani düşük ISO değerlerini tercih edeceğiz. Bu nedenle de tripod kullanmak durumundayız. Poz ölçümünü modelin yüzünden yapın. Netlemeyi de mutlaka gözlerden yapın. Yani otomatik mod yerine manuel modda çalışmanız portreye hükmetmenizi sağlar.

C Model; Modeliniz mümkün olduğunca poz verir gözükmemeli. Doğallık çok önemli. Herhangi bir öykü ya da senaryo dahilinde çekim yapmıyorsanız doğallığı korumalısınız. Bunun için çekim öncesinde sohbet edin. Bırakın rahat davransın.. Zırt pırt müdahale edip, zart zurt karışarak germeyin ve demoralize etmeyin. Bırakın rahat olsun ve siz de kadrajda takipte olun. En doğru anlarda deklanşöre basın. Model güzel olduğu için (örneğin gözler) dikkat çeken çalışmaların yanı sıra çirkin, kötü, korkunç, yaşlı, bebek, işçi vs... portreleri çekilebilir. Örnekleri görmek için → buraya tıklayarak bir göz atabilirsiniz.

DAçı / Kadraj / Yön: Çekim açısı çok önemli. Ben ısrarla bazı katı fikirleri savunanlara karşıyım. Yani 50 yıl öncenin fotoğraf değerleri ve kriterleriyle neredeyse kadraja cetvel sokup, masa üstünü düzenler gibi yerleştirmeler yapılması ya da fotoğrafın finalinde bunun milimetrik oranlarda aranmasının eskimiş bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. (Yukarıdaki eleştirilerime fotoğrafçılığın temel kompozisyon değerleri ile Altın Oran kuralları dahil değil tabiiki.)

Farklı ışık, kompozisyon, kadraj arayışındaki portreler hep ilgimi çekmiştir. Örneğin sayfanın üstündeki fotoğrafta olduğu gibi gözleri merkeze alabilirsiniz, bakış boşluklarıyla oynayabilirsiniz. Kadrajınızı tamamen değiştirip yukarıdan, aşağıdan, çarprazdan denemeler yapabilirsiniz. Hatta sadece 85 ya da 100 mm lensler yerine bazen (çok sık olmasa da) modelin durumuna, işine, ortamına göre geniş açı bile kullanılabilir. Örnekleri görmek için → buraya tıklayarak bir göz atabilirsiniz. Kim ne çekmiş? Hangi ışık/açı/kadraj/komposizyonda çalışmış. Neden dünyada top 50 olmuş, karar sizin.



Fotoğraf: Yalçın Çakır © Model: Ulaş Fıratlı

E Işık; Dik, sert, doğrudan yukarıdan gelen ışıklardan kaçın. Yataya yakın, yumuşak ışık kapalı mekanda pencereden süzülen ışıkta çekim için idealdir. Eğer dışarıda, açık alanda (doğal ışıkta) çekim yapıyorsanız saat dilimi çok önemli. Altın saat diye bir kavram vardır fotoğrafçılıkta. Portre fotoğrafının altın saateri ise ışığın yatay konumda geldiği gün doğumu ve gün batımının hemen önceleridir. Suni ışık olarak flash kullanacaksanız önünde bir beyaz geçirgen olmalı. Profesyonel flashlarda bu ek apartlar var. Örneğin benim kullandığım Speedlite 600EX-RT flashın bu aparatı var. Sizde yoksa flaşın önüne beyaz bir kağıt (dosya kağıdı) tutun. Böylece alında, yanak ve çene çıkıntılarında parlamalardan, ışık patlamalarından kurtulursunuz.

F Yansıtıcı; Bulabilirseniz yanınıza beyaz karton alın. Daha da güzeli hani şu beyaz eşya kutularından çıkan beyaz köpük levhalardan varsa yeme de yanında yat. Bunu kullanmak için siz ve model haricinde bir kişi daha gerekir. Çene altı vb. bölgelerden daha iyi ışık ve detay almanızı sağlar. Portre çekimini biraz daha ilerletince Sirkeci'ye uğrar katlanablir, çantaya sığar türünden bir yansıtıcı (reflektör) alırsınız. Şimdilik erken. Yansıtıcı için isterseniz Foto Market sayfalarımızdan da → buraya tıklayarak inceleme yapabilir, yaşadığınız şehire göre firma, adres ve telefonlara ulaşabilirsiniz.

Şimdilik bu kadar. İleride daha ileri seviye (Stüdyo-Işık-Dİjital düzeltme vb...) konularını da yazacağım.

Sözün özü; "Taklitçi olmayın. Kendi tarzınız olsun... Y.Ç"

Yalçın Çakır - Fotoğrafa dair her konuda bilgi

| Fotoğraf Dersleri 7

HDR Nedir? | HDR Nasıl Yapılır? | Fotoğraf Dersleri 7




Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Sarıyer, Yeniköy, Sonbahar

Hani bazı fotoğraflar görürüz ve tonlarına, keskinliğine, 3 boyutlu gibi gözükmesine ve alıştığımız fotoğraflara benzememesine şaşırırız. Çoğu fotoğraf sanatcısı elinin tersiyle itmesine ve çoğu fotoğraf yarışmasında kabul edilmeme maddeleri arasında yer almasına karşın siz de isterseniz HDR çekim yapıp, işleyip yayınlayabilir ya da bastırıp asabilirsiniz.

Peki ama nedir bu HDR? Nasıl çekilir ve nasıl hazırlanır. Hadi başlayalım...

HDR ne demek: High Dynamic Range – Yüksek Dinamik Aralık

Peki Yüksek Dinamik Aralık ne demek: Bir değişkenin ölçülebilir en yüksek ve en düşük değeri arasındaki oranı tanımlar.

Değişkenden kasıt ne: Fotoğrafta değişken, "Işık"tır. Yani sensöre kaydedilebilen ışığın en koyu ve en parlak noktaları aralığındaki oran da fotoğrafın dinamik aralığıdır. Kadrajdan baktığınızda karenin içindeki en parlak ve en koyu alanları arasındaki orana Dinamik Aralık denir.

Eee yani; Eeesi şu. Işık objektifden geçip sensöre düştüğünde en koyu ve en açık yerlerde kayıplar olur. Yani koyu alanların içindeki detaylar ile açık alanlar içindeki detaylarda kayıplar oluşur. İşte bu noktada HDR çekim ve işleme tekniği devreye girer. Yani normal bir fotoğrafın tonlarından, kontrasından, keskinliğinden daha fazlasını kaydetmek istiyorsanız HDR'yi deneyebilirsiniz.

Tercümesi; Örneğin, manzara çekiyorsunuz, gökyüzündeki bulutlarda daha fazla ton ve aynı kadrajdaki dağ ve ağaçlarda da daha fazla ton istiyorsunuz işte o zaman HDR'yi deneyin. Önce tek kare fotoğraf çekin sonra bir de aşağıda anlatacağım yöntemle 3 kare çekin. Ve bu 3 kareyi birleştirip işledikten sonra tek kare fotoğrafla, 3 karenin birleştirilip işlenmesinden sonra ortaya çıkan sonuçları karşılaştırın.

Şart mı abi; Hayır değil. Hatta amatör ya da profesyonel çoğu fotoğrafçıya yapay gelebiliyor HDR. Ama siz isterseniz uygulayıp deneyin. Ne kaybedersiniz ki, kayıp tonlardan başka :)

Bir not; Aslında standart monitörlerde HDR diye bakılan fotoğraflar gerçek HDR değildir. Ama o konu 8 bit, 16 bit, 32 bit, RGBE, EXR vs gibi ayrıntılar içerdiği için kafanızı karıştırmayıp kısaca HDR diyeceğim, örnekler için. İleride uzman seviyede daha detaylı anlatacağım HDR konusunu.Yazarın notu - Yalçın Çakır



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Sarıyer, Yeniköy, Sonbahar

Hadi başlayalım çekmeye ve işlemeye;

A- Sahne seçimi; Çok önemli. Kadrajınızda (Eğer farklı bir estetik peşinde değilseniz) hareketli obje olmamalı. Örnek hareket eden insan, kuş, ağaç dalları, bayrak, akan su vb... Yoksa finalde karşınıza hayaletler çıkar :)

B- Çekim ekipmanları ve ayarlar;

. ISO, diyafram, netlik ve enstantanesi manuel olarak ayarlanabilen DSLR (Dijital) fotoğraf makinası.

. Mümkünse RAW formatlı yoksa JPEG formatlı body. Ve varsa çekim öncesi ayarlardan RAW formatı seçilmelidir.

. Lensiniz mümkünse, "Chromatic aberration" özellikli olmalı. Yani renk sapmaları en aza indirilmiş lens kullanmaya gayret edin.

. Ardı ardına aynı kadrajı çekeceğiz sonra da deyim yerindeyse üst üste bindireceğiz. Bu nedenle kamera milim kıpırdamamalı. Anlamışsınızdır. Yani tripod ve kablolu ya da uzaktan kumandalı deklanşör tetikleyici kullanmalıyız.

. En düşük ISO değeri seçin ki görüntüde kirlilik (Halk diliyle kumlanma - Fotoğraf dilinde Gren - Tam Türkçe Görüntüsel Gürültü) oluşmasın.

. Netliği yapın ve makinayı otomatik moddan çıkartın. Lensi de eğer seçenek varsa otomatik netleme modundan çıkartın ve kadrajı bir daha manuel olarak netleyin.

. Diyafram ve enstantane ayarları çekim sırasında değişmemeli, değiştirilmemelidir. Zaten hepsi topu 3 kare çekeceğiz. Ancak daha fazla kare çekimiyle de HDR oluşturulabilir. Siz varsa kameranızı AEB (Automatic Exposure Bracket) ayarına getirin, işiniz kolaylaşır. Ama ben ısrarla tüm ayarların manuel yapılmasını öneriyorum.

. Ve geldik zurnanın zırt dediği yere. 3 kare çekeceğiz ya... Bu 3 kareyi şöyle canlandırın gözünüde 1) Normal Pozlanmış. 2) 1 tık daha az pozlanmış. 3) Bir tık daha fazla pozlannmış. 3'ü birleşince oluyor HDR...

. Çekim sırasında mutlaka düşük ISO değeri seçilmelidir ki görüntülerde gürültü (Eski dilde Gren) oluşmasın.



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Sarıyer, Yeniköy, Sonbahar

Bunun için;

1. Yöntem makinayı manuele almadan otomatik olarak diyafram ve enstantane ölçümü yapın ve değerleri yazın. (Doğrusu harici ışık ölçer kullanmaktır ama sizi masrafa sokmayalım.) Sonra manuel ayara geçin önce yazdığınız (Makinanın ölçümlediği, sizin de not ettiğiniz) değerlerle bir kare çekin. Ardından +1 stop, -1 stop 2 kare daha çekin. Stop ne abi derseniz çoğu DSLR'de kadrajda ........ı....... görülür. O ortadaki çizginin bir tık sağı ......ı.ı.ı..... ve bir tık soludur. Çok fazla sağa ya da sola kaçmayın yani ev aralığını çok fazla arttırmayın. Yoksa fotoğraflarda bozulmalar olur.

2. Yöntem tamamen manuel. Kadrajın içindeki en aydınlık noktayı ölçün. Sonra da en karanlık noktayı ölçün. En aydınlık noktada ölçülen poz değeri 1/1000, en koyu noktada ölçülen poz değerinin 1/60 olduğu bir durumda ortaya 4 f-stop fark çıkar. Siz 1 "ev" aralığında çekim yaparsanız toplam 5 kare sahnenin tamamının Dinamik Aralığı'nı kaydetmiş olur. Yani 1 kare normal pozlama, 2 kare de sağa ve sola 2 stop farklı olmak üzere toplam 5 kare.

3. Yöntem Artık doğrudan HDR modu bulunan DSLR kameralar üretildi. Çok pahalı olmayan modellerde bile var. Bas deklanşöre 3 kare çeksin. Bunu da tercih edebilirsiniz.



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Dolmabahçe, Boğaz Köprüsü

C- Çekim bitti sıra işlemede;

Hadi bilgisayar başına.

. Önce çektiğiniz 3 kareyi bir klasöre atın ve örneğin adına "HDR 1" deyin.

. İnternette satın alabileceğiniz ya da demo sürümlerini indirebileceğiniz HDR yapım programını (Aşağıya isimlerini yazdım) açın. Programın içe aktarma bölümünden "HDR 1" klasörünü bulup tıklayın. Sonra da başlayın ayarlarla oynamaya. Sonuç gözü rahatsız etmeyecek kadar abartılı olmadığı sürece tamamdır. Ve çıktı alın. Bu kadar.

Bir not; Unutmayın bazı programlar (Yazılım) tek kare çekilmiş bir fotoğrafı da HDR gibi değiştirir. Ama usta gözler bunu hemen anlar :) Örnek üstteki benim bilerek bozduğum İstanbul Boğaz Köprüsü fotoğrafı.Yazarın notu - Yalçın Çakır



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Sarıyer, Yeniköy, Sonbahar

Bazı HDR yapım programları ya da HDR'de yapabilen bazı programlar;

. Adobe Photoshop 5 ya da üstü

. Franzis HDR Projects Professional

. HDRsoft Photomatix Pro

. Dynamic-PHOTO HDR

. HDR FX Photo Editor

. Lightmap HDR Light Studio

. JixiPix Simply HDR

. Luminance

. Everimaging HDR Darkroom 3 Pro

. MediaChance Dynamic Photo HDR

. Everimaging Photo Editing HDR

. Unified Color HDR Express

Yalçın Çakır - Daha fazlasını görmek isterseniz TIKLAYIN

| Fotoğraf Dersleri 6

Fotoğraf Haberleri | Hangi Kamera? | Hangi Lens? | Kamera alma rehberi

Fotoğraf makinesi ve lensleri... Seçim, Alım, Sonuç... Tercihler ve nedenleri


Fotoğraf: İnternet © Body, Lensler

Sevgili arkadaşlar fotoğraf makinesi ve lensi seçimi çok önemli. Bu nedenle ben bu derste sadece FOTOĞRAFA YENİ BAŞLAYACAKLAR İÇİN "Alım tercihleri neye göre yapılmalı" konusunu tablolar ve örneklerle, neden-sonuç ilişkisine göre işleyeceğim.

Fotoğraf makinesi ve lensleri konusunu anlatırken yazının başlığında da yazdığım gibi size uygulamada ve sahada gerekli olacak ayrıca kredi kartınızı da yormayacak 3 başlığı işleyeceğim;

Seçim

Alım

Sonuç

Başlarken; Fotoğrafa yeni başlayacakların ekipman alımında seçim yaparken yüzde 60 tercih sebebi "bütçe", yüzde 15 tercih sebebi kalitede "Eh işte", yüzde 15 tercih sebebi "Ona, buna sora sora", yüzde 10 tercih sebebi de araştıra, soruştura oluyor. Biz bu tercihler listesini yeniden düzenleyeceğiz. Fotoğraf bilgimiz ilerledikçe raflarımız teknoloji çöplüğüne dönmesin, elimizdeki ekipmanları satacak yeni acemiler aramayalım diye işe baştan doğru tercihlerle başlamamız daha doğru.

Hani toplama bilgisayar satan firmaların web sitelerinde bir "Tercih = Fiyat" sayfası vardır. Bilgisayar bileşenlerini seçtikçe toplam fiyat da ortaya çıkar. Yani en iyi özellikli kasa, ana board, ekran kartı, ses kartı, ram, monitör vd. seçerseniz ona göre, daha düşük işlevli bileşenler seçerseniz ona göre fiyat verir. Burada parçaları seçerken tercihimizi neye göre yaparız? Bilgisayarla ne iş yapacağımıza göre. Yani animasyon film hazırlayıp, render alıp, final çıkışa kadar gideceksek ortaya çıkacak fiyat yüksek, sadece yazı yazıp, e-postalara bakıp, internete gireceksek fiyat düşük. Animasyonu hazırlayıp, rendere başka bir yerde alacaksak fiyat orta... Fotoğraf ekipmanı seçerken de aynen böyle yapmalıyız. "Amacımız ne" sorusuna yanıt bulup ardından body ve lens seçimini yapmalıyız.

Not, Ucuz etin yahnisi midenizi bozar. Sırf body ve lens almış olmak için ucuzuna kaçmayın. Para biriktirin, daha iyisini ve uzun süre kullanacağınız ekipmanları tercih edin. Teknoloji marketlerdeki afişlere, süslere, ambalajların albenisine, bir sepetin içine üst üste atılmış body paketlerine plastik kelepçelerle bağlanmış lens kutularına, satıcının dayatmasına kanmayın. Araştırın, inceleyin, kolay kazanmadığınız paranızı kolayca çıkartmayın cüzdanınızdan. Alışveriş yapacağınız mekandaki satıcı sadece tezgahtarsa, konudan markaları bilmek dışında anlamıyorsa, bir özellik sorduğunuzda tezgahın üzerindeki laptopdan Google'u açıyorsa çıkın o dükkandan. Ama işinin ehliyse, sattığı ürünün özelliklerine hakimse, size farklı çözüm önerileri sunuyorsa, memnun kalıp tekrar gelecek müşteri kazanmak için çabalıyorsa kalın o dükkanda... (Abi tavsiyesi...)Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

Yazıda konu edilen body, lens, sensör türü, sensör boyutu ve diğer bileşenlerle ilgili daha detaylı bilgi için lütfen → buraya tıklayarak DERSLER bölümlerini inceleyin.

1 SEÇİM; Amacınız ne? Fotoğraf makinesi ve lens almaya karar verdiniz ama bunları ne amaçla kullanacaksınız? Yanıtınız sadece, "Fotoğraf çekmek" ise 200 - 300 liiralık bir kompakt kamera işinizi görür ya da cep telefonunuzla da fotoğraf çekebilirsiniz. Yok hayır, "biraz daha iyi şeyler ve ileride çok daha iyi şeyler yapmak istiyorum" diyorsanız aşağıdaki seçeneklere bakın.

A Body seçimi... Body için karar verirken hemen full frame sensörlü, milyon milyon pikselli olanlara dalmayın. Varsa paranız tabii ki üst seviye bir body tercih sebebi olmalı ama lenslerle birlikte en az 20 bin TL'yi gözden çıkartmanız gerekir. Bu nedenle önerim ilk başlangıçta; orta seviye body, iyi seviye lens denklemini kurmanızdır. Ayrıca fotoğrafta işleri ilerletip bir üst seviye ekipmana geçmek isterseniz, şimdi alacağınız bodyi 2. elde satmak istediğinizde fiyat/kalite performansında çabuk elden çıkartılacak marka ve modelleri tercih etmelisiniz.

Dedim ya, bu sayfadaki öneriler YENİ BAŞLAYANLAR ve BAŞLAYACAKLAR için. Yoksa daha söze başlarken, APS-C (Küçük boyutlu sensörlü) değil Full Frame (Büyük Boyutlu sensörlü), yüksek çözünürlükte body tercih edin derdim. Birgün reklam fotoğrafı çekmeye kalkarsanız ajansın kreatif direktörü sorar bodynizin sensör ve çözünürlüğünü ve büyük olanları tercih eder. Ama oralara daha bilgi ve birikim anlamında çok var... Ancak imkansız değil.

Aşağıda sonuçları tablolarla, yüzdelerle göreceğiz. Marka, teknik özellik ve fiyatları baz aldım. Tabloları incelerken; fiyatları bilerek koymadım. Dövize göre değişiyor. Günlük fiyat öğrenmek için tabloların altındaki ARAŞTIR butonuna tıklayın. Modellerle ilgili detaylı bilgi ve görselleri için MODEL ADINA tıklayın. Kıyaslamalar için bir alttaki yüzdeli tablolara bakarak fikir edinebilirsiniz.

Aşağıdaki tablolarda yer alan ürünlerin başlıklarına dikkat ederseniz "Başlangıç", "Orta", "İleri" yazar. Bir de aşağıdaki tablolarda olmayan çok iyi kalitede sonuçlar veren ara modeller var. Bu pazarlama mantığı. Piyasa doyuyor, teknoloji gelişiyor ve yeni ürün piyasaya giriyor. Yani bütçenize göre hangisini isterseniz alabilirsiniz. Ben fotoğrafa yeni başlayanlar için; "alınabilir fiyatla, elde edilebilir en iyi performans" kriterine göre araştırdım. Bu bir başkasına göre farklılık gösterebilir. Profesyoneller zaten ne alacağını bilir.

KARAR SİZİN...

Siz yine de daha fazla araştırma yapmak isterseniz sayfanın altındaki ALIM başlıklı bölüme göz atın. Bu sayfa yeni ürünler çıktıkça, fiyatlar değiştikçe güncellenecek. Ara ara kontrol edip yeni incelemelerime bakabilirsiniz.

GRAFİKLER VE KARŞILAŞTIRMALAR İÇİN TIKLAYIN

B Lens seçimi... Body kararınızı verdiyseniz sırada lens (Objektif) seçimi var. İnternette gördüğünüz fotoğraflara bakarak her lensin üzerine atlamayın. Heves ederek değil, inceleyerek, araştırarak, en önemlisi amacınızı unutmadan hareket edin. Örneğin perspektif düzeltmeli bir Tilt Shift lens size gerekli mi? Ya da 85 mm f/1.8 lensi bütçeniz ölçülerinde almak varken, niye çok çok daha pahalı olan 85 mm f/1.2 lens alasınız? Alırsınız da size gerekli mi?

Lens tercihleri için öncelik sıralamanız şu şekilde olmalı;

Lens seçimi yaparken en temel ve genel kurallar nelerdir?

Lensin özellikleri çok önemli. Lensin teknik özelliklerinde hangi kriterlere dikkat etmeniz gerektiğini ayrıntılarıyla, ISO, DIYAFRAM, ENSTANTANE dersimde anlattım. Lütfen → buraya tıklayıp inceleyin.

Body yanında verilen kit diye satılan pakete dahil (İkisi, üçü bir arada) ucuz, ve kalitesiz lensler yerine lens tercihlerini siz yapın.

Canon ve Nikon dışında lens üreten firmaların (Sigma, Tamron, Tokina, Samyang) lenslerini de inceleyin. Çok iyi sonuçlar alınan lensler var. Leica'yı saymadım dikkat ettiyseniz. Leica yeni başlayanlar için birazcık pahalı.

Diyaframın en açık değeri (En küçük değeri) kaç? Ne kadar küçükse o kadar iyi. Örneğin f/1.4, f/2.8 gibi.

İmaj Sabitleyici (Her markanın ayrı tanımı var. Örneğin Canon'un IS) var mı? Bu hareketli çekimlerde netliği önemli oranda olumlu olarak etkiliyor. Aman bodyde IS varsa boşyere daha çok para verip IS'li lens almayın. Satarlar valla...

Lüx (En üst seviye) seri mi? (Her markanın ayrı tanımı var. Örneğin Canon'un L) Yani lensi oluşturan ekipmanların, kaplamaların, distorsyonun kalitesini belirleyen özellikler nedir?

Firmalar lenslerini güncelleyip lens modelinin yanına ii, II gibi tanımlamalar koyuyorlar. Hataları düzeltilmiş daha iyisi çıktıysa, eski versiyonunu tercih etmeyin. Ama bir II'da ciddi rakam artışları olduğunu da unutmayın.

AF (Otomatik netleme) ve manuel seçim özelliği var mı?

Netleme motoru mekanizması var mı? (Her markanın ayrı tanımı var. Örneğin Canon'un USM - Ultrasonic motor)

Makro özelliği var mı?

Telekonverterlerle (Odak uzunluğu değiştirici) uyumlu mu?

Alacağım lensi daha üst seviye bodyye geçtiğim zaman da kullanabilecek miyim? Çok önemli... Örneğin Canon'un profesyonel EF serisi lenslerini küçük sensörlü (daha ucuz) bodyde crop faktörüne katlanarak kullanabilirsiniz. Ama küçük sensörlü bodyler için üretilen Canon EF-S serisi (EF'ye göre daha ucuz) lensi daha pahalı olan büyük sensörlü (Full Frame) bodyde kullanamazsınız. Eğer Canon body kullanacaksınız ve varsa paranız EF lens alın. Paranız ve teknik bilginiz artınca küçük sensörlü bodyi satar, lensi de yeni alacağınız daha kaliteli olan büyük sensörlü (Full Frame) bodyde kullanmaya devam edersiniz.

Lens inceleme sitelerine girip inceleyin. Hangi lensle hangi fotoğraf çekilmiş? Sonuç ne? Fiyat ne? Araştırın. İşte adresler;

http://www.dpreview.com/ (İngilizce)

http://www.the-digital-picture.com/Reviews/ (İngilizce)

http://www.digitalcamerareview.com/ (İngilizce)

http://www.slrgear.com/reviews/index.php (İngilizce)

http://www.photozone.de/ (İngilizce - Almanca)

http://www.dslrtips.com/ (İngilizce)

http://cameralabs.com/ (İngilizce)

http://www.kenrockwell.com/ (İngilizce)

http://www.letsgodigital.org/tr/index.html (Türkçe / İnglizce)

http://www.canonturk.com/ (Türkçe)

http://www.nikonturk.com/ (Türkçe)

http://www.chip.com.tr/inceleme/ (Türkçe)

http://fotografbilgimerkezi.com/etiket/inceleme (Tükçe)

http://www.dslrfotograf.com/ (Türkçe)

2 ALIM; Yukarıda anlattığım derste adı geçen ekipmanlara nasıl ulaşırsınız, kaç liradır, hangi ilde kim satar bilgileri için lütfen → buraya tıklayarak Nerede sayfalarına bakın. İl il, firma adı, adresi, telefonu, hizmetleri bilgilerine tek tıkla ulaşabilirsiniz. Adı olmayan firmalar da küsmesin. E-posta göndersinler ekleyeyim... Ayrıca body, lens, ekipman, çanta, tripod, filtre, flash, ışık, yansıtıcı ve diğer malzemelerin fiyatlarına bakıp karşılaştırma/kıyaslama yapabilirsiniz.

3 SONUÇ; Döndük en başa... Amacınız ne? Fotoğraf makinesi ve lensi almaya karar verdiniz ama bunları ne amaçla kullanacaksınız? Yanıtınız sadece, "Fotoğraf çekmek" ise 200 - 300 liiralık bir kompakt kamera işinizi görür ya da cep telefonunuzla da fotoğraf çekebilirsiniz. Yok hayır, "biraz daha iyi şeyler hatta çok daha iyi şeyler yapmak istiyorum" diyorsanız bütçenizin sınırlarını göz önüne alarak tercihler yapın. Unutmayın iyi fotoğraf için iyi ekipman önemlidir ama o ekipmanlara hakim olacak bilgiye sahip değilseniz sonuç her defasında fiyasko ya da hüsran olur. Farklı olmak istiyorsanız okuyun, araştırın, uygulayın.

Sözün özü; "Eğitimini almadığınız, pratiğini yapmadığınız konu üzerine ahkam kesmek sizi ahmak durumuna düşürür. Ahkam ile Ahmak!.. Aradaki fark sadece 3 harf. Y.Ç."

Yalçın Çakır - Web Sitesi

| Fotoğraf Dersleri 5

Fotoğraf Makinesi Ayarları | Fotoğraf Dersleri 5

Fotoğraf makinesi ayarları. ISO, diyafram, enstantane, obtüratör...



Fotoğraf: Yalçın Çakır © Muğla, Bodrum, Turgutreis; Günbatımı

Siz de teknolojik birşey alınca kullanma kılavuzuna bakmadan orasını, burasını tıklayıp şansa çözüm arayanlardan mısınız? O zaman bu dersi okuyarak hiç zaman kaybetmeyin. Ama siz, "arkadaş ben bu aleti doğru ve tüm özellikleriyle kullanacağım. En iyi verimi almalıyım" diyenlerdenseniz buyurun efendim.

Makinamızda en temel öğrenmeniz gereken 3 ayar mekanizması vardır; Bu ayarlarla ışığı, netliği ve hareketi kontrol altında tutarız.

1- ISO (ASA/DIN)

2- Diyafram

3- Enstantane

ISO (ASA) Ayarları

1ISO (ASA/DIN); İSO, ABD standarına göre ASA ya da Alman standartlarına göre DIN nedir? Sensörün (Eskiden filimdi) ışığa duyarlılık değerine ISO, DIN ya da ASA denilir. Biz ISO standardını baz alarak dersimizi işleyeceğiz. Ama ASA ve DIN'i de anlatacağım. Fotoğraf çekmek için işlem yaparken ışığı değişik donanım ve o donanımlardan aldığı verilerle işlem yapan yazılımlarla kontrol altında tutarız. Buna pozlama denilir. İşte ISO değeri burada en önemli belirleyici faktörler arasında ilk sıradadır.

Önce çok kısa tarihçesine bakalım;

Gençliğimizde değişik marka fotoğraf filimlerinin ISO, DIN ve ASA değerleri olurdu. 50 ASA, 100 ASA, 400 ASA vb... Çekim ortamınız ve konuya göre filim seçer böylece yüksek ışıklı ortam, düşük ışıklı ortam, hareketsiz konu ve de hareketli konu çekimine göre ASA, DIN ya da ISO tercihinde bulunurduk. Sonraki aşamada çok dikkatli banyo ve baskı iişlenmleri gelirdi. Eğer yüksek ASA'li film tercih ettiysek ona göre de gren sorununa katlanır ve optik/kimyasal yollarla en aza indirmeye gayret ederdik.

Sensörlü body dönemine geçildikten sonra da aslında çok fazla birşey değişmedi. Film yerine sensör, banyo yerine işlemciler ve yazılımlar geldi. Fotoğraf filimlerinin kutularında yazan ISO/ASA değerleri artık vizörümüzde, LCD ekranlarda yazar oldu.

Peki neden ISO, ASA; DIN diye değerler var? Nedir farkları?

ISO; International Standart Organisation. Uluslararası Standartlar Kurumu birimi.

ASA; American Standart Association. Amerikan Standartlar Birliği birimi.

DIN; Deutche Industry Normen. Alman Endüstriyel Ölçümler birimi

Fark var mı? Hayır yok. Eskiden filim kutularında değerler şöyle belirtilirdi;

100ASA/21DIN/21°ISO

A Makinede ISO ayarları... Bu dersimde SLR ve DSLR bodyler üzerinden tanımlamalar yapacağım. Öncelikle marka marka ve model model anlatacak kadar yerim ve bilgim olmadığı için sizin bodynizin kulllanım kitapçığını bir iyi okuyun. Ya da internette body markası + user manual yazarak da online olarak ulaşabilirsiniz. Çoğu firma kulllanım kitapçıklarını PDF formatında kaydetmenize de izin veriyor. Yani neymiş, ilk kural kullanım kitapçığını açmak, okumak ve bodyde ne neredeymiş, hangi menü ve özelliklere nerden, nasıl ulaşılıyormuş bunu anlamak ve body üzerinde antremanlar yaparak öğrenmek. Örneğin Canon firması destek sayfası;

CANON

Genel anlamda menülere girdiğinizde ISO ayarlarına denk geleceksiniz. AUTO, 100, 200 diye gider. Burada tam değer veremememin nedeni her body üretilirken farklı ISO aralığı değerleriyle piyasaya sürülüyor. En üst değeri 30 binlere ulaşan bile var. Bir de katlaması, zorlaması var... Siz anlayın yani... Tabii ki tüm bu özellikler bütçenize bağlı. Örneğin Canon'un resmi web sitesinde EOS 5D Mark ii modeli için şöyle yazar;

"Düşük ışık koşullarında elde çekim için EOS 5D Mark II 6400'e kadar ISO hızlarına çıkar. Flaş kullanmak istemediğiniz karanlık sahnelerde, bu özellik ISO 25600 gibi inanılmaz bir hıza çıkarılabilir."

Aşağıdaki görselde örnek bazı ISO değerleri yer almaktadır.



Kolaj: Yalçın Çakır © ISO ayarları

BNerede hangi ISO değeri?.. Her fotoğrafçının farklı bir tarzı var. Ben çekime başlamadan önce saate, konuya, ışığa, aksiyona göre ilk olarak WB (Beyaz Ayarı) ayarlarımı yaparım. Ardından lense karar veririm. Yani hangi odak uzunluğunda ve hangi diyafram açıklığında lens kulanacağımı belirlerim. Sonra da ISO değerimi seçerim. Yani gündüz, doğal ışıkta, haber fotoğrafı peşindeysem ve eylem olacaksa üstelik polisin müdahale olasılığı bulunan bir eylemse ona göre, bir hafta sonu Makro çekime çıktıysam ona göre, kapalı mekanda tanıtım fotoğrafı çekeceksem ona göre tercihlerim olur.

Çok kaba bir örnek vermek gerekirse en açık diyarfam değeri f/1.4 olan bir lensle çalışacaksam ISO değerim 100, f/5.6 olan bir lensle ISO değerim 200 bazen 400... Kafanız karışmasın. Bu değişkenlerin temel nedeni şu:

a- Konu

b- Işık

c- Diyafram

d- Enstantane

İnternette hangi durumda hangi ISO değeri sorusuna verilen genel yanıtlar var. Mesela güneşli havada 100 ISO, bulutlu havada 300 ISO, Akşam 400 ISO vb... Hiç tecrübeniz yoksa en pratiği ISO değerini AUTO'ya almak. Ama sonucuna da katlanmak. Yani grenlerle boğuşmak ve sonuca manuel olarak karar verememek gibi durumlar ortaya çıkar. En iyisi sonuca sizin karar vermeniz. Bunun içinde gerekli olan 2 şey;

1- Bilgi

2- Tecrübe

Ben sahada edindiğim tecrübelerle genel örnekler vererek bu durumu açıklayacağım. Yukarıdaki 4 başlık üzerinden örnekleyeceğim. Yani Konu / Işık / Diyafram / Enstantane... Aşağıdaki tüm örneklerde body Canon EOS 5 D Mark ii. Ama siz şimdi, "OO baba o body bende olsa ben de çekerim" demeyin. Bilgi ve tecrübeniz varsa hangi SLR ya da DSLR ekipmanı kullanırsanız kullanın sonuç doğru ya da doğruya yakın çıkacaktır.

KONU ÖRNEĞİ 1



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Beyoğlu, İnternetime Dokunma eylem ve müdahale anları

Yukarıdaki fotoğrafı Canon EF f/1.8 85 mm lensle çektim. Ortalık gaza bulandığı için flash kullanmadım. Kullansaydım gri ile mavi karışımı soğuk ve derinliği olmayan bir fotoğraf çıkacaktı ortaya. Çünkü flashdan yayılan ışık lense en yakın gaz katmanına çarpıp yansıyor ve sensöre öyle kaydoluyor. Bahsettiğim koşullarda flash ışığı ile kaydedilmiş örnek fotoğraf aşağıda;



Fotoğraf: Yalçın Çakır © İstanbul, Beyoğlu, İnternetime Dokunma eylem ve müdahale anları

Bu nedenle Konu Örneği 1'deki ilk fotoğrafta (Havai fişeklerin patladığı fotoğraf) flaşsız, 400 ISO değerinde, 1.8 diyafram açıklığında çalıştım. ISO'yu 400'e almamın nedeni enstantaneden kurtarmak yani hareketleri daha net yakalamak için. Pozlamada bazen tamamen manuel modda bazen de diyafram öncelikli modda fotoğraf çektim. Netlememi de tamamen manuel modda yaptım.

KONU ÖRNEĞİ 2



Fotoğraf: Yalçın Çakır © 1 Mayıs 2014, İstanbul, Şişli

Yukarıdaki fotoğrafda hava hafif puslu ama zaman zaman güneş çıkıyor. ISO 100, lens 70-200 mm F/4 L USM. Düşük açıklığa sahip bir lens, tripod yok üstelik ISO'da 100. Ancak resim net. Nedeni ışık yeterliydi bu sayede yüksek enstantane kullandım. Pozlama modu, entantane öncelikli. Netleme merkez odaklı ve ayrıca seri çekim ayarında.

KONU ÖRNEĞİ 3



Fotoğraf: Yalçın Çakır © 2013 - Muğla, Bodrum, Turgutreis; Gün Batımı

Yukaridaki footoğrafda ISO 100. Evet genel olarak düşük ışıkta yüksek ISO kullanın derler ama yukarıda da yazdım ya, ekipman çok önemli.. Ben tripodla çekim yaptığım için, kablolu deklanşör kullandığım için ISO'yu 100'de tuttum. Lens 12-24 mm f/3.5-5.6 SIGMA EX DG HSM II. Düşük enstantane kullandım. Netleme manuel. Çekim modu manuel. Tripola ve harici deklenşörle çekim yaptığım için diyafram açıklığı 3.5 olmasına rağmen ve enstantane düşük olduğu halde titreme, fluluk olmadı. ISO'da 100 olduğu için gren yani görüntüde kirlilik ya da kumlanma en az seviyede.

KONU ÖRNEĞİ 4



Fotoğraf: Yalçın Çakır © 2011 - İstanbul, Gece

Yukarıdaki fotoğrafa dikkatli bakın. Gren, kirlilik ya da kumlanma deniilen etkiyi gayet net göreceksiniz. ISO Auto ayarında. Bu nedenle body içindeki ölçümleme sistemi 6400 ISO'yu seçmiş. Tripod kullanıldı. Harici kablolu deklanşör kullanıldı. Sonuç "eh işte", kabul edilebilir ölçüde yüksek gren. Oysa manuel çalışıp ISO'yu daha düşük değerde tutup yine tripod ve harici deklanşörle çekim yapsaydım grenlenme çok daha az olacaktı. Üstelik bu fotoğrafı çektiğim bodyde kirlilik (Gren) telafisi özelliği açıktı. Olmasa durum daha da fena... Fotoğrafdaki ışık patlamaları yani fazla pozlanma (Fotoğrafçıların diliyle yırtılma) ile yatay konumda uzayıp giden ışık çizgileri ise başka bir dersin konusu...

Not, ISO seçimi; ekipman, ışık, konu üçlüsü ile bağlantılı... Olanağınız varsa mümkün olan en düşük ISO değeri her zaman daha iyi sonuçlar verir... Sadece zorunlu halllerde yüksek ISO, yüksek gren, kaliteden ödün tercih edilebilir. Bu da gerçekten kaçırmamanız gereken bir durumla karşılaştığınızda söz konusu olabilir. Mesela, haber içeriikli bir durum var ve sizin flash patlatmamanız gerekiyor. Ya da flashın ışığının etki mesafesi dışındaki bir konuyu görüntülemek zorundasınız. Ya da fark edilmemeniz gerekiyor. Veya salonda konser, gösteri, spor faaliyeti görüntülüyorsunuz ve yanınızda açık diyafram değerine sahip bir lens yok vb...Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

2DİYAFRAM; Sensör üzerine düşecek ışığın miktarını ayarlayan mekanizmaya diyafram denilir. Diyafram farklı yaprak sayılarında imal edilir ve lensin içinde yer alır. Manuel ve otomatik kullanım olanağı vardır. Diyafram değerleri dünyada kabul görmüş şekliyle, "Durak", "Stop" olarak adlandırılır. Ve tanımlaması "f" harfi ile yapılır. Rakam büyüdükçe diyafram kısılır (Daha az ışık geçirir). Rakam küçüldükçe diyafram açılır (Daha çok ışık geçirir). f/1.1 en büyük diyafram açıklığı, f/64 en küçük diyafram açıklığıdır. Ve her lensin diyafram aralığı farklıdır. Kimi f/1.2 ile başlarken kimi f/3.5 ile başlar. Bitiş değerleri de farklılık gösterebilir.

Dİyafram durakları aşağıdaki gibi dizilir.

f / 1.1 - 1.2 - 1.4 -1.8 - 2 - 2.8 - 4 - 5.6 - 8 - 11 -16 - 22 - 32 - 45 - 64



Görsel internetten alıntı. Kaynak belirsiz.

Genel kural açık diyafram değerine ve daha fazla diyafram yaprağına sahip lensler (Lensin geçirgen kısımlarının optik kalitesi, kaplaması ve malzemesinin cinsi de dikkate alınmalı) daha kaltelidir ama daha pahalıdır. Lens alırken bütçenizin imkan verdiği ölçülerde en açık diyafram değerine sahip lensi tercih etmeniz ISO ve enstantane değerlerinde, netlik, keskinlik, perspektif, renk yani toplamda görüntü kalitesinde çok önemlidir.

Lensi bir musluğa benzetirsek diyafram da musluktan akacak suyun miktarını ayarlayan vana gibidir. Yani ne kadar açık o kadar çok su. Yani ne kadar açık o kadar çok ışık. Vana ne kadar kapalıysa geçen su miktarı azalır. Dİyafram ne kadar kısıksa geçen ışık miktarı da o kadar azalır. Ayrıca diyaframın açıklığı ya da kısıklığı alan derinliği, netlik, arka plan ve diğer konularla da ilgilidir. Aşağıda bahsediyorum ama daha detaylı olarak onları da diğer dersler ele aldık ya da alacağız.

Not, Pozlama ile diyafram konularını karıştırmayın. Diyafram pozlamada kullanılan mekanizmalardan sadece birisidir. Pozlama; ISO, diyafram, enstantane, ışık, objenin yansıtıcılığı, hızı vb. gibi sebeplerle farklı bir ders konusu.Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

Mantığı anladıysak geçelim ayrıntılara.



Fotoğraf: Kolaj Yalçın Çakır - Görseller internetten alıntı. Kaynak belirsiz.

A Diyafram ayarları; SLR ve DSLR body ve uyumlu lenslerde diyafram ayarı manuel ya da otomatik olarak yapılabiilir. Şimdi çekim modları, otomatik ya da manuel ayarlama, ayarlamaya göre body içindeki işlemcinin hangi kararı verip bize bildireceği konularını ele alacağız. ISO'yu anlattım. Burada öncül değer ISO. Yani ISO'yu belirledik ve sıra geldi diyafram ayarlarına.

MOD SEÇİMİ

1- Diyafram Öncelikli Mod

2- Manuel Mod

1- Diyafram öncelikli mod seçimi

Av / A diyafram öncelikli moddur. Diyaframı biz belirlersek, body içindeki işlemci ve yazılımlar seçtiğimiz diyaframa göre enstantane değeri verir. AV / A modlarını ve diyafram değerini hangi düğmelerden seçeceğinizi bulmak için bodynizin kullanım kitaplarını inceleyin. Her markada farklı özellikler kullanılabiliyor.

2- Manuel Mod seçimi

M Manuel moddur. Diyaframı da enstantaneyi de biz belirleriz. Diyafram ve enstantane değerlerini hangi düğmelerden değiştireceğinizi bulmak için bodynizin kullanım kitaplarını inceleyin. Her markada farklı özellikler kullanılabiliyor.



Kolaj: Yalçın Çakır © Örnek LCD ya da vizör görüntüsü ile menü düğmeleri

Ayrıca pozlama aşamasında seçilen diiyaframın geçireceği ışığa küçük stop artışlar ya da azaltmalar yapabilirsiniz. Bu ayar..........ı.......... ve .....+...ı...+...... şekinde gözükür vizörde. Buna Pozlama Telafisi de denir.

B Işık ölçüm modları; Diyafram ışığın geçeceği miktarı ayarlar ama bir de objeden yanısyan ışığı objenin neresinden ölçeceğimiz konusu var.. Bu ölçüm moduna göre diyafram değeri belirleyeceğimiz için bilmemiz gereken bir konudur bu. Fotoğraf makinası üreticileri farklı dahili ışık ölçümü modları adları kullansa da genelde Bölgesel Ağırlıklı, Merkez Ağırlıklı, Nokta Ağırlıklı ölçüm modları vardır. Bu ölçüm modlarına göre fotoğraf makinası işlemcisi hesaplamalar yapar ve size doğruya en yakın renk, diyafram ve enstantane değerini verir.

Bölgesel Ağırlıklı mod, Genel çekimler için kadrajın tamamını ölçümler.

Merkez Ağırlıklı mod: Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi kadrajın seçilen orta noktasından ışık ölçümü yapar.

Nokta Ağırlıklı mod; (Spot ölçüm) Portre, makro, ürün vb. çekimlerde de kullanabileceğimiz tek bir noktadan, nokta ölçümü yapar.

Not, Işık ölçüm modları genelde netleme modları ve noktaları ile (AF) karıştırılıyor, siz dikkat edin.Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf



Fotoğraf: Işık ölçüm modları © Derleme: Yalçın Çakır

Not, Daha detaylı bilgi için Işık dersimi inceleyebilirsiniz...Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

C Diyafram / Netlik ilişkisi; Kadrajdan baktınız. Çekeceğiniz objeye netleme yaptınız. İşte netleme yaptıığınız o objenin ön planındaki en net nokta ile arka planındaki en net nokta arsındaki mesafeye o objektifin net alan derinliği denir. Daha pratik anlatımla bir nesneye netlik yaptınız. Netlediğiniz noktanın önündeki ve arkasındaki net alanlar, "Net alan derinliği"dir. İşte bu noktada diyafram devreye girer. Örneğin bir çekim çadırına yanal olarak arka arkaya 3 nesne koydunuz. Sadece ortadaki, en öndeki, en arkadaki ya da hepsinin netliği; lensin netlik ayarının yanı sıra diyaframla belirlenir. Diyafram (Lensin odak uzaklığı da önemli olmak kaydıyla) ne kadar kısıksa yani büyük değerdeyse (Örneğin f/22) objelerin tümü o kadar net, diyafram ne kadar açıksa yani ne kadar küçük değerdeyse (Örneğiin f/1.8) netlenen objenin / noktanın dışındaki nesneler o kadar flu çıkar ve sadece netlenen obje ya da nokta net olur.



Fotoğraf Yalçın Çakır © Belgrad Ormanı - 2015 - Canon 180 mm L Macro f/3.5

Lensin odak uzaklığı da önemli dedim ya, o ne demek peki? Örneğin 8 mm balıkgözü ya da 10 mm genişaçı ile diyaframı ne kadar açarsanız açın ya da kısarsanız kısın hemen her yer net ya da nete yakın çıkar (Örnek aşağıdaki fotoğraf). Ama bir 85 mm ya da daha üstü odak uzunluğuna sahip lensle net alan derinliğiniz çok daha iyi olacaktır (Örnek yukarıdaki fotoğraf).

Ben üstteki fotoğrafta diyaframı f/3.5 yerine f/11 yapsaydım tüm çiçekler, yapraklar net çıkacaktı. Alttaki 8 mm lensle çekilen fotoğrafta da diyaframı f/3.5 da yapsaydım, f/11'de yapsaydım netlik hemen hemen her yerde aynı ya da çok yakın yani net olacaktı.



Fotoğraf Yalçın Çakır © Garipçe Köyü - 2011 - Sony SLT A 37 / Samyang 8mm f/3,5 Fish-Eye CS-II Lens UMC

Not, Daha detaylı bilgi için BOKEH ve PORTRE derslerimi inceleyebilirsiniz...Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

D Diyaframdan En iyi verim; Her lensin en iyi verim alacağınız bir diyafram değeri vardır. Bu sadece pozlama değil aynı zamanda keskinlik ve distorsyonla da ilişklidir. En iyi sonuç için lensinizle ilgili kullanma kitapçığını okuyun ve o lens üzerine yapılmış araştırmaları iyi inceleyin. İnceleme videolarını izleyin.

Örnek ekipman inceleme siteleri;

http://www.dpreview.com/ (İngilizce)

http://www.the-digital-picture.com/Reviews/ (İngilizce)

http://www.digitalcamerareview.com/ (İngilizce)

http://www.slrgear.com/reviews/index.php (İngilizce)

http://www.photozone.de/ (İngilizce - Almanca)

http://www.dslrtips.com/ (İngilizce)

http://cameralabs.com/ (İngilizce)

http://www.kenrockwell.com/ (İngilizce)

http://www.letsgodigital.org/tr/index.html (Türkçe / İnglizce)

http://www.canonturk.com/ (Türkçe)

http://www.nikonturk.com/ (Türkçe)

http://www.chip.com.tr/inceleme/ (Türkçe)

http://fotografbilgimerkezi.com/etiket/inceleme (Tükçe)

http://www.dslrfotograf.com/ (Türkçe)

3ENSTANTANE; Diyaframla ışığın ne kadarını kullanacağımıza karar verdik. Şimdi sıra o miktarda ışın sensörün üzerine hangi süreyle yansıtılacağı konusuna geldi. İşte bunu da enstantane ile yaparız. Bir de Optüratör tanımlamasını duymuşsunuzdur. Peki Obtüratör nedir? Obtüratör sensörün önündeki örtücü perde / ayna mekanizmasıdır. Enstantane ise bu örtücü sistemin açılma/kapanma hızıdır. Yani sensörün önünde bir perde var. Değişik değişiktir ama çoğunlukla yukarıdan aşağıya panjur gibi üstüste binen metal levhalardan oluşan sistemdir. Enstantane de o perdenin açık kalma süresini tanımlayan birimdir.

Aynalı ya da aynasız SLR ve DSLR bodylerde sensörün önündeki son mekanizma obtüratördür.

TEST VİDEOSU CANON

Daha iyi anlamanız için iki video ekledim. llk video aynalı, full frame sensörlü body olan Canon EOS 5D Mark ii için hazırlanmış. Ayna ve perdenin çalışmasını ağır çekimde gösteriyor. Ayrıca enstantane hızını da yazıyor.

Kaynak: Cameratest - https://www.youtube.com/watch?v=ptfSW4eW25g

TEST VİDEOSU NIKON

Bu videoda Nikon'un D3 modelinin ayna ve perdesinin çalışma mantığını gösteriyor. Yüksek hızlı kayıtla elde edilen görüntülerde enstantane, perde ve aynanın çalışma mantığını gayet net bir şekilde anlayabilirsiniz.

Kaynak: lachland3 - https://www.youtube.com/watch?v=fG5QedhroYQ

Not, Bodynizin obtüratörünün kulllanım sınır değeri (Yani ömrü) kullanım kitapçığında yazar. Yani SLR/DSLR her bodyde kullanılan, Obtüratör diye adlandırılan mekanizmanın bir son kullanım sayısı vardır. Son kullanım sayısı ile ilgili değer kullanım kitapçıklarında yazar. Obtüratör ömrü; çekim sayısı, çekim modu ve bakımla bağlantılıdır. Sensör ömrü ise pozlanma süresi, çekim modu ve bakımla bağlantılıdır. Bu konularda İlgili dersime bakabilirsiniiz. Obtüratör sistemi ve sensörünüze bakım, onarım ve kontrol yaptırmak için Nerede sayfalarımı → buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.Yazarın notu - Yalçın Çakır - Dijital Fotoğraf

Enstantane hızı;

Eskiden filimli makinelerde bodynin üstünde vizörün sağ tarafında bulunan bir diskin üzerinde entantane hızları yazardı. B, Z, 4, 8, 15, 30, 60, 125, 250, 500, 1000, Auto diye devam ederdi (Aşağıdaki fotoğrafta alt sıradaki 2 görsel). Çekeceğiniz konunun hareketliliğine, ışığa, filmin duyarlılığına ve lensinizin diyafram açıklık değerine göre enstantaneyi ayarlardınız. Ya da vizörün içinde sağ tarafta bir ibre olurdu. Diyafram ve/veya enstantane ayarlarıyla oynadıkça o ibre de aşağı ya da yukarı ilerlerdi. O ibre ne kadar ortadaki çizgideyse doğru poz değerini gösterirdi.

Dijital dönemde ise bu değerlere menülerden ulaşıp, vizörden ya da LCD ekranlardan görebiliyoruz. SLR /DSLR bodylerde üstte soldaki tekerde genelde çekim modları yazar. (P, TV, AV, A, M, B vd...) Bunların içinden TV yazan enstantane öncelikli moddur. Enstantane öncelikli modu seçtikten sonra enstantane hızı seçimlerini de vizörden ya da LCD panellerden bakarak menülerden yapabilirsiniz. Yani önce modu seçer sonra hızı seçersiniz (Aşağıdaki fotoğrafta üst sıradaki 2 görsel).

Veya hazır çekim menülerinden birisini resmine bakarak seçebilirsiniz. Örneğin şapkalı kadın Portre için, Dağ, manzara için, koşucu, hızlı objeler için vb... (Aşağıdaki fotoğrafta üst sıradaki 2 görselden 1. olan).



Kolaj Yalçın Çakır - Görseller internetten alıntı

Örneğin Canon EOS 5D Mark ii'de bodynin üstten görünümünde sol taraftaki tekerlekte önce modu TV'ye getirerek "Enstantane Öncelikli Modu" seçerim. Ardından deklanşör düğmesinin hemen üzerindeki tekerleği sağa ya da sola çevirerek enstantane hızımı belirlerim. Bu ayarlar her marka ve bodyde değişiklik gösterebilir..



Kolaj; Yalçın Çakır - Görsel: www.kenrockwell.com

Bunun için bodynizin kullanma kitapçığını okuyun, inceleyin..

Enstantane hızı ile netlik (Doğrusu titreme) ilişkisi;

Hızlı objeler yüksek enstantane değerleri ile çekilmelidir. Bu en geçerli kuraldır. Ya da pratik bir tarif; tripodsuz bir çekimde kullanılacak en düşük enstantane hızı, o makineye takılı objektifin odak uzunluğu kadardır. Yani, 200 mm'lik objektif takılı bir body ile tripodsuz çekim yapacaksak, enstantane değeri en az 1/200 olmalıdır. Netlik konusu farklı bileşenleri içerir bu nedenle "Tirtreme" dedim...

Enstantane hızı ile diyafram açıklığı ilişkisi;

Pozlama dersimizde çok daha detaylı anllatacağım bu nedenle burada özetini aktarıyorum. Pozlamayı temel olarak 4 etken belirler. Işık, ISO, enstantane hızı, diyafram değeri.

Enstantane ve flash ilişkisi;

SLR ve DSLR bodylerin çoğunda zaten flash vardır. Ancak profesyonel ve ileri seviye bodylerde flash haricen takılır. Hazır flashlı modellerde sorun yok. İşlemci ve yazıllım flaşa gerek duyarsa açar ve deklanşöre basınca çakar. Ya da flaşı devre dışı bırakabilirsiniz. Flaşın haricen takıldığı bodylerde enstantane ayarı ne olmalı sorusu önemlidir. Genellikle 1/160 - 1/200 civarı enstantane yeterlidir ama... Siz aşağıdaki notları da okuyun derim.

a- Flaşınızın ve bodynizin kullanma kitapçığını okuyun. En iyi sonuç için en iyi değerler orada yazar.

b- İleri seviye flashlarda örneğin benim kullandığım Canon Speedlite 600 EX-RT modeli body ve lens ile uyumlu, senkronize çalışır. Üzerinde çok farklı fonksiyonlar vardır.

Sözün özü; "İyi fotoğraf sadece kadrajdaki görüntünün güzelliğiyle değil, bilgi ve pratikle ortaya çıkartılabilir... Y.Ç"

Yalçın Çakır - WEB SİTESİ